Manisa maçı özelinde hiçbir şey konuşmaya gerek yok. Takımın sanki ilk kez birlikte oynuyormuş gibi bir tablo çizmiş olmasını, Nurullah'ın ikinci goldeki pozisyon hatasını veya pek çok şeyi daha yazabiliriz ama bunlardan ziyade konuşulması gereken daha önemli sorunlarımız var.

Ben her hafta bu köşeden mağlubiyet yazıları yazmaktan utanç duyarken, yediği gole reaksiyon göstermeyen bir oyuncu grubunun varlığına tahammül edemiyorum. 

Samsunsporlu olmayan arkadaşlarım ve sosyal çevremdeki insanların takım hakkındaki yorumlarını duyunca benim başım öne eğiliyorken, takımın teknik direktörünün hiçbir amacı olmayan, saçma sapan oyuncu değişiklikleri yaptığını görmeye tahammül edemiyorum. 

Biz her maç öncesi kendimizi kandırıp her seferinde de hayal kırıklığına uğrarken, ne idüğü belirsiz bir yabancı oyuncuyu kulübe kakalayan menajerin aynı zamanda kulübün scout ekibinde görev alıyor olmasına tahammül edemiyorum. 

Bundan birkaç sene öncesine kadar Samsunspor'un adını, stadın yolunu bilmeyen insanların, sosyal medyadan skandal paylaşımlar yapan liyakatsiz insanların bu kulüpte yönetici sıfatını taşıyor olmasına tahammül edemiyorum. 

Vizyon, kurumsallık, profesyonel yönetim gibi söylemlerle bize pembe hayaller kurduran başkanın, eylemlerinin hiçbirinin söylemleriyle paralel ilerlememesine tahammül edemiyorum. 

Başkandan yöneticiye, hocadan futbolcuya her  kademede sorun var. 

Bu kulübün ne yöneticisi ne de futbolcusu beni ve değerlerimi temsil etmiyor. 

"Boynun neden eğri?" diye sorulan deve misali, neremiz doğru ki?

Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklediğinizde, diğer düğmeler de yanlış ilerler. Samsunspor'da olan da budur.

Mevcut sorunların tespiti ve çözümü için yönetimin, yani aslında tek bir kişinin, bir an önce şapkasını önüne koyması gerekiyor.