Dünya profesyonel futbol liglerinde Samsunspor ve Çarşambaspor dışında hiçbir takımın başarısı veya başarısızlığı benim ilgi alanımda değil. Hatta açıkçası Samsunspor'un başarı durumu da umrumda sayılmaz. Biz Atatürklü armanın ve temsil ettiği değerlerin peşindeyiz, kupayla veya başarıyla işimiz yok.

 

Samsunspor'un yer almadığı bir ligde herhangi bir takımın şampiyon olması ile sevinç, üzüntü veya kıskançlık gibi herhangi bir hissiyata sahip olmuyorum. 

 

Aynı şekilde, Samsunspor taraftarını dün gece sahilde toplayan motivasyon da böyle bir hissiyat değildi. Samsunspor taraftarının orada toplanma sebebini herkesin çok iyi anlaması gerekir. 

 

Kendini Anadolu'nun ve Karadeniz'in büyük abisi olarak gören, herkesin kendisine biat etmesini bekleyen, bunu göremediğinde de sizi İstanbul yalakası olmakla itham eden, kendi şehirlerinde herhangi bir takımın şampiyonluk kutlamasını bir kenara bırakın formayla veya atkıyla gezilmesine bile müsaade etmeyen ve bundan övünerek bahseden küstah zihniyete demokratik yollarla tepkisini göstermiştir Samsunspor taraftarı. 

 

İstanbul hegemonyasına karşı olmak demek, Trabzon'un himayesi altına girip ona biat etmek demek değildir. Aynı şekilde Trabzonspor'u desteklememek de, İstanbul yalakası olmak anlamına gelmez. Bizim kendi kimliğimiz var, biz Samsunsporuz. 

 

Eğer futboldaki mevcut düzene başkaldırı anlamında samimiyseniz, şehirleri kendi kimliklerine sahip çıkması açısından desteklemeniz ve onlara saygı duymanız gerekir. Böyle yapmadığınız gibi, özellikle de Karadeniz takımlarını kendi uydularınız olarak görüyorsunuz. Bu muameleyi kabul etmeyenleri de İstanbul'un peşinden gitmekle itham ediyorsunuz. Samimi değilsiniz.

 

"Bizim evimizde bizden başka kimse hiçbir şey yapamaz ama biz her yerde istediğimizi yaparız." şımarıklığını insanların gözüne sokarak gövde gösterisi yapmaya kalkarsanız birileri size her yerin kendi memleketiniz olmadığını hatırlatacaktır. Samsun ve Kadıköy'ün Trabzon olmadığını dün akşam herkes gördü.

 

Dün Samsunspor taraftarının orada bulunmasının temel nedeni kesinlikle futbol falan değildi. Bir şehrin küstahlığa ve saygısızlığa tepkisiydi. 

 

Konuya bir başka açıdan bakacak olursak, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinden Samsun şehrine geçtiğimiz iki günde iki şehit haberi gelmişken, cenaze evinde düğün yapmaya çalışarak toplumu provoke etmenin hiç gereği olmadığını düşünüyorum. 

 

Dün Samsunspor Eski Başkanı İsmail Uyanık da olayların yaşandığı bölgede bizzat bulunarak taraflara sağduyu çağrısında bulunup gerçek bir liderlik örneği gösterdi. Kendisinin halihazırda aktif bir görevi olmamasına rağmen, taraftar nezdinde hala büyük bir karşılığı ve saygınlığı olması boşuna değil. Yakın dönemde bazı sağlık sorunları yaşamış olduğu bilinen Uyanık'ın, orada bizzat bulunmayı tercih etmesi takdire şayandı. Üstelik biber gazına maruz kalarak etkilendi. Kendisine bir kez daha buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

 

Gerçek Samsun sevdalıları orada bedel öderken, Samsunspor şirket ve dernek yönetiminin kafasını kuma gömerek, kulağının üstüne yatarak üç maymunu oynamış olması da insanların dikkatinden kaçmadı. 

 

Dün yaşananlar bize tribün açısından küslükleri kenara bırakıp bir araya geldiğimizde ne kadar güzel olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Bu birlikteliğin devamını dilerim. 

 

Son olarak, bize her yer Samsun değil. Çünkü her yer Samsun değil.