Bayram etkili olsa da.

                Karadeniz artık hareketli.

                Okullarında tatile girmesiyle yöre insanı ana/baba ocağında.

                Aylarca beklenir bu özlemin giderilmesi.

                Havaların ısınmasıyla sosyalleşme zirve yapar.

                Paha biçilmeyen tablolar gerçekleşir o günlerde.

                Günün yorgunlukları terletse de keyif alınır o yorgunluklardan.

                Karadenizlinin olmazsa olmazı yaylaların değeri öne çıkarken, aylarca inzivaya çekilen evlerde bacalar tüter, bağlar/bahçeler şenlenir, yaylalar kucaklar sahiplerini.

                Karadeniz'inin birlikteliğine beraberliğine kapı açar bölge coğrafyası.

                Gelenekselleşen etkinliklerde vitamin depolar yöre insanı.

                Bizde bu yıl Ordu Çambaşı Yapraklıbel mevkiinde Derinçay köyü yayla şenliklerini gözlemledik.                Hem öncesini, hem de şenlik gününü. 

                Her yıl bir öncekine göre çıtanın yükseltildiği etkinlikte geceli/gündüzlü, canla/başla çalışılarak ulaşıldı şenlik gününe.

                Ancak şenliklerde bazen evdeki hesap çarşıya uymayabilir.

                Bütün eksiklikler giderilse de Mevla ne kadar buna izin verecektir?

                Yayla havasının hangi gün ve saate ne olacağını bilemezsin ki. Dolayısıyla bir yılın emeğinin boşa çıkma riski kaçınılmazdır.

                Derinçay köyü şenliklerini gözlemlerken olayın bu yönüne de tanık olduk.

                Meteorolojiden gelen haberler Türkiye'nin dört bir köşesinde olası fırtınaya karşı alınması gereken önlemlerden söz ediyordu.

                Şenlik alanını gece ziyaretimde sis bastırmış, mübarek gökten yağdırıyordu.

                Bir tarafta 'Biz görevimizi yapalım gerisi Mevla'mızın takdiri' anlayışı, diğer tarafta emeğin boşa gitmemesi adına yapılan dualar.

                O gece tüm olumsuzluklara rağmen umutları gördüm.' Bu emekler yerini bulacak' beklentisiyle hiçbir yılgınlık yok.

                Sabahın ilerleyen saatleri yağmurun durması, sisin çekilmesiyle insanüstü güç devreye girmiş adeta bir lütuf yaşanıyordu.

                Ve dillerde 'Allah'ım sen ne büyüksün' sözleri.

                Yöresel sanatçılar Yusuf Kuvancı ve Kahraman İşlerin insanları halayla coşturması, ülkemizin dört köşesinin oyunlarını sergileyen folklor ekiplerinin gösterisi.

                Eğlence öne çıksa da asıl hedef birliktelik, beraberlik...

                Yıllarca görüşemeyen yöre insanı şenliklerde buluşuyordu.

                Bu Karadenizlinin farklı özelliği ama bu güzelliğin mutfağını iyi okumalı.

                Bu etkinliklerde harcanan, kutsalımız diye dilden düşürülmeyen emek kavramı.

                O buralarda öylesine öne çıkıyor ki, kimisi onu göremez, kimisi de görmek istemez.

                Hani sosyal bir varlık olduğumuzdan dem vururuz ya, o zaman o söylem kuru bir laftan öteye gitmez.

                İşte yayla şenliklerinin perde arkasındaki emeğe ne kadar teşekkür etsek azdır.

                Bu işler dört duvar arasında laf salatası yapmakla olmuyor. Sahaya çıkacak, elini taşın altına uzatacak, yada o emeğe saygı duyacaksın.

                Tabi gerçekten emeğin kutsallığına inanıyorsak.

                Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.