n
n n Samsun’da önce Canik, sonra Atakum selle perişan oldu.
n n Perişanlığın nedeni ihmalkarlık, işi bilememezlik, duyarsızlık ve tahmin edememezlik.
n n Faturası çok ağır oldu.
n n Yaraların sarılabilmesi için arayışlar sürdürülüyor.
n n Kolay da değil, bugüne dek yapılanlardan da zor.
n n Dereleri ıslah etmeyen, altyapıyı yeterli hale getiremeyen, dolayısıyla da bugünkü ortama neden olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Atakum, Canik, Tekkeköy ve İlkadımı’ı kapsayacak bir ‘Sel Master Planı’ hazırlığına başladıklarını açıkladı.
n n Bu plan iki yıllık.
n n Yeni seller meydana gelmez, yeni planlara ihtiyaç duyulmaması halinde işe yarayabileceği ifade edilmeye çalışılıyor.
n n Garantisiz bir biçimde.
n n Diyeceksiniz ki ‘Selin garantisi mi olur?’
n n Doğru.
n n Garantisi olamaz ama ona göre planlamalar yapmaktan başka çarenizin bulunmadığını iyice bilmeniz gerekir.
n n Yusuf Ziya Yılmaz’ın bu projesi halkı aldatmak, oyalamak ve önümüzdeki yerel seçimleri bugüne dek olduğu gibi ileriye yönelik vaatlerle atlatmak.
n n Yusuf Ziya Yılmaz’ın bugüne dek yaptıkları, yapacaklarını söylediklerinin ve söyleyeceklerinin göstergesidir.
n n Bugüne dek icraatı hayallere dayalı olduğu ortaya çıktı.
n n Buna rağmen kendisini inandırabilecek, oyunu alabilecek Samsunlu bulabileceğine inanıyorsa; bence aldanıyor.
n n Samsunlu gerçekleri görüp, ne denli aldatıldığını fark etti.
n n Samsun’a yazık edildiğini,akıl almaz harcamalarla Büyükşehir Belediyesi’nin borç batağına saplandığını görmeyen kalmadı.
n n Kısacası Samsun’da her olumsuzluk sonrası Yusuf Ziya Yılmaz’ın bir master planı pompalanmaya çalışılıyor ama olumsuzluklara bir türlü son verilemiyor.
n n Bu master planı da bence bir oyalama ürünü.
n n Ya sizce?
n n Demirtaş halkı suçladı…
n n
n n Önceki akşam İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ın davetlisiydik.
n n İftara koşuşturmaktan geç gelebilen Sayın Demirtaş, sel konusu açılınca ‘Halkımızı suçlu görüyorum’ deyiverdi.
n n Ardından devam etti:
n n Halkımız yapılanların, yapılmak istenenlerin esasına değil, dış görünümüne, yani makyajına bakıyor. Örneğin bir imar uygulaması yapılırken halk, bana dokunulmasın da ne olursa olsun, diyor. Ortada bir rant var ve bu durum aslında vatandaşın da işine geliyor.
n n Sayın Demirtaş, halkımızdan sonra en büyük sorumlunun Büyükşehir Belediyesi, sonra da alt kademe belediyeleri olduğunu söyledi.
n n Sayın Demirtaş, dere yataklarına yapılanlara da dikkat çekti ve imar iznini de inşaat iznini de verenleri suçladı.
n n Kısacası yaşananlarda hepimizin suçu bulunduğunu ifade eden İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş söyledikleriyle bir gerçeği ortaya koydu.
n n Bu olup-bitenlerden ders alır mıyız?
n n Benim şüphem var.
n n Bizler doğruları başımıza bir felaket geldiğinde söylüyoruz.
n n Ardından çabuk unutup felaketlere zemin hazırlamaya devam ediyoruz.
n n Tüm bunlar da halkı aldatabilmenin en iyi yolu makyaj olduğu için oluyor.
n n Kendi düşen ağlamaz, derler ama biz hem ağlıyoruz, hem çabuk unutup gülüyoruz.
n n Başımıza gelebilecekleri hesap etmeden.
n n Yanılıyor muyum, ne dersiniz?
n n Köyde panayır…
n n
n n Eskiden ilçelerde panayırlar düzenlenirdi.
n n Şimdi ilçelerdeki o eski panayırlar biraz daha etkinleştirilerek festival adı altında modernleştirildi.
n n Panayırlar ilçelerde kalmadı ama bazı köylerimizde düzenleniyor.
n n Bafra’ya 15 kilometre uzaklıktaki Gökçeağaç Köyü’nde 26 Ağustos günü yapılacak panayır hazırlıkları başlatıldı.
n n Gökçeağaç Köyü Derneği Başkanı Turgut Demir, bu yıl panayıra 3’ü profesyonel, 4’ü de mahalli olmak üzere 7 sanatçının katılacağını söyledi.
n n Panayırda sadece müzik yok.
n n Sihirbaz ve model uçak gösterileri, yöresel yemek yarışmaları yapılacak.
n n Panayır olur da alış-veriş olmaz mı?
n n Şüphesiz o da düşünülmüş ve alış-veriş pazarı kurulması kaçınılmaz olmuş.
n n Geçen yıl yapılan panayıra 10 bin kişi katıldı, bu yıl ise bu oranın daha artması bekleniyor.
n n Panayır özlemi çekenler; 26 Ağustos’ta Gökçeağaç Köyü Panayırı’na konuk olun.
n n Başkan Turgut Demir’den davetlisiniz.
n n Bizden hatırlatması.
n n Gülümse:
n n
n n Cehenneme gitsinler!
n n
n n Kaçar hanedanının kurulup ülkede istikrarın sağlanmasında çok emeği geçen Hac İbrahim Kelanter-i Şirazî başvezirliğe getirildikten sonra tüm ülkeyi kontrolünde tutabilmek için eşini dostunu kilit noktalara yerleştirdi
n n Bir gün adamın biri Hac İbrahim in Fars valiliği yapan oğlunu şikayet için Tahran a geldi
n n - Oğlunun zulümleri yüzünden Şiraz halkına yaşamak haram oldu! dedi
n n Vezir: Isfahan a gitsinler öyleyse
n n Adam: Orada kardeşin var
n n Vezir: Burûcerd e gitsinler
n n Adam: Orada da diğer oğlun var
n n Vezir: Kûh Gîlûye ye gitsinler
n n Adam: Orada öbür kardeşin var
n n Vezir her kentin adını saydıkça adam da Orada filan akraban var diyordu
n n Sonunda sabrı tükenen vezir patladı:
n n - Öyleyse Cehennem e gitsinler!
n n - Orada da baban var!
n n Aforizma:
n n Cehalet her zaman kendisine hayran olmaya hazırdır.
n n Santra Guitry
n n Tarihte Bugün:
n n 11 Ağustos 1961 : İstanbul da 92 yıldır hizmet veren tramvaylar kaldırıldı.
n