Allahuekber Şehitleri Şenkaya ’Bardız’da anıldı

Birinci Dünya Savaşı sırasında Allahuekber ve Soğanlı Dağları’nda şehit olan askerler, Erzurum’un Şenkaya İlçesi Bardız Mahallesi’nde düzenlenen törenle anıldı.

Erzurum’un Şenkaya ilçesinde, 1. Dünya Savaşı’nda Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa komutasındaki Osmanlı 3’üncü Ordusunun, Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak amacıyla başlattığı Sarıkamış Harekâtı’nın 109. Yılı anma programı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Erzurum Valiliği öncülüğünde; Şenkaya Kaymakamlığı ve Şenkaya Belediyesi tarafından çeşitli etkinliklerle anılan Allahuekber Şehitleri için bir program düzenlendi. Anma programı kapsamında ilk olarak Bardız Yayla Şehitliği ziyaret edildi. Şehitler için icra edilen Kur’an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından program, Bardız Mahallesi Allahuekber Şehitleri Meydanı’nda devam etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un mesajı okundu. Dönemin kıyafetlerini giymiş askerler tarafından Bardız Mahalle Cami minaresine 109 yıl önce olduğu gibi 83’üncü alay sancağı çekilerek ezan okunup saygı duruşunda bulunuldu.

Düzenlenen törenin ardından günün anlam ve önemine dair bir konuşma yapan Vali Yardımcısı Lokman Düzgün, milletimizin hakiki seciyesini ortaya çıkaran zorlu devirler içinde ayrı bir yere sahip olan Sarıkamış Harekâtı; -25 dereceleri bulan soğuk havada savaş şartlarının, kahraman askerlerimizi en çetin şekilde imtihan ettiği, Kafkasya Cephesi’nin kilit noktası olduğunu söyledi.

Sarıkamış Harekâtı’nın başlangıç noktası olan Şenkaya’da, Allahuekber Dağları’nı iman gücüyle aşmaya çalışan kahraman şehitlerimizi, şehadetlerinin 109. yıl dönümünde şükran ve rahmetle andıklarını ifade eden Düzgün, “Tarihin çeşitli sahnelerinde hezimete uğrattığımız haçlı zihniyetinin “hasta” diye adlandırdığı Cihan Devleti’ni sarmalayan zincirleri kırmak ve 93 Harbi sonrasında 40 yıla yakın esaret yaşamış Kars, Ardahan ve Batum’a yeniden kavuşmak için yerden yedi kat arşa kanatlanarak, cennette gülleri görmeyi hedefleyen askerimizin sonsuz bir kabulleniş destanına tanık olmuştur, bu topraklar. Bundan 109 yıl önce, şartlar ne olursa olsun, Türk ordusunun düşman karşısında asla boyun eğmeyeceği gerçeği ile askerlerimiz, kış şartlarına hazırlıklı Rusların üzerine, imkânsızlıklar içinde yürümeye başladı. Nitekim coğrafyanın sahip olduğu kış şartları ne kadar namüsait, düşman ne denli üstün görünürse görünsün, kahraman yiğitlerimizin o günkü azim ve kararlılığı, bizlere asırlardan beri istikbalini muhafaza etmiş bir milletin istiklal olmadan yaşayamayacağına olan inancını bir kez daha göstermiş ve tarihin her döneminde zorluklarla savaşmanın mayası olmuştur.” diye konuştu.

“Mehmetçiğimizin göğsünde siper ettiği imanı tarih boyunca hiçbir zorlu koşul yıkamamıştır”

İstiklal Marşımızın büyük şairi “İmandır o cevher ki, İlahî ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.” dizeleriyle sözlerini sürdüren Vali Yardımcısı Düzgün, şöyle konuştu:

“Türk askeri, Yüce Allah’a sonsuz bir kabullenişle iman ettiği için vatanı için şehadet şerbetini içmekten hiçbir zaman çekinmemiştir. Hamdolsun ki, Mehmetçiğimizin göğsünde siper ettiği imanı tarih boyunca hiçbir zorlu koşul yıkamamıştır ve yıkamayacaktır. Bu inanç ve irade ile kendi istek, beklenti ve arzularından vazgeçerek Mehmetçiklerimiz Allahuekber Dağları’nı aşmak için durmaksızın yürüdüler. 9’uncu Kolordu Bardız, 10’uncu Kolordu ise Oltu istikametinde olmak üzere Bardız yaylasına, Köprüköy’e, Oltu’ya, Allah-u Ekber Dağları’na, Sarıkamış’a giden mevzilere yürüdüler. Açlık, soğuk, yorgunluk aman vermiyordu. Neticede harekât planı, stratejik kuşatma ve baskın taktiği; çetin kış şartlarına yenik düşmüş, Rus askerine Sarıkamış’ta indirilmek istenen Osmanlı tokadı hâlâ yüreğimizi buz kestiren bir kahramanlık hüznüne dönüşmüştür. Ve gökler, olanca pırıltıları ile ulvî makama ulaşarak bembeyaz karlar üzerinde sırtüstü uzanmış şehitlerimize, bu aziz beldede bir muhteşem türbe, bir ışıltılı sanduka olmuştur.”

“Bölge halkının fedakârlığı takdire şayandır”

Sarıkamış Harekâtı’nda ordumuza iaşe desteği sağlama yönündeki faaliyetleriyle can damarı olan bölge halkının fedakârlıklarının da takdire şayan olduğuna dikkat çeken Düzgün, “Askerlik çağındaki erkeklerin cephede olmasından dolayı taşıma işini üstlenen mektepteki öğrencilerimize sırtlarındaki otuz kiloluk un torbalarını taşımak hiç zor gelmemiş, bu yük vatan sevgisi ile dolu göğüslerde fedakârlık ve hâkimiyet numunesi olmuştur. Ne mutlu bizlere ki vatanımıza düşman eli değmesin, dinin temeli olan ezanlar ebediyete kadar bu yurdun semalarında susmasın diye mücadele gösteren şehitlerimizin bu kutlu emanetine o tarihten bu yana gururla sahip çıkıyoruz. Memleketimizi ve geleceğimizi korumak için, bizlerin bu topraklarda huzur içinde yaşamamızın temini için kanını ve canını hiç çekinmeden feda etmiş tüm kahramanlarımızı minnetle yâd ediyorum. O fedakâr kahramanlar bilsinler ki, hiçbir zaman emekleri zayi olmamıştır ve dünya durdukça da zayi olmayacaktır. Nur içinde yatsınlar. Bu vesileyle programın düzenlenmesinde katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkürlerimi sunuyor, programın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.” dedi.

Konuşmanın ardından programa katılanlar, Erzurum Büyükşehir Belediyesinin mehteran takımıyla coşkulu anlar yaşarken gösteri sonrasında söylenen kahramanlık türkülerine eşlik ettiler.