n Bir kişinin ar damarı çatladıysa, o kişiyle muhatap olmak, yanlışların en büyüğü.
nn Bu nedenle ar damarı çatlamışlarla uğraşacağına işi yargıya bırakacaksın.
nn Cezasını tarafsız yargı versin, diye.
nn Biz öyle yapacağız.
nn Okuyucusuz gazetenin okunmayan yazarının iftiralarının zaten kıymet-i harbiyesi yok.
nn Yanında çalıştırdığı kişiyi planlı kullanıp cezaevine düşürenden hayır gelmez.
nn Yanında çalışanları borçlandıran, icralık yapan ve süründürenden ne beklenebilir ki?
nn Alacaklılardan kurtulmak için her türlü fırıldağı çevirene ne inanan olur ne de ciddiye alan.
nn Söyleyenlerin yalancısıyım, deyip kıvıran, yetim hakkı yiyen, beddua alandan her şey beklenir.
nn Ben de söyleyenlerin yalancısıyım.
nn O günlerde birlikte çalıştıkları anlatmıştı.
nn İtiraz edilen mahkeme kararının lehlerine dönüştürüleceğinin avukatı tarafından bildirilmesi üzerine sevinçten kurban kesen, olumsuz kararla kurbanlığı mezelik yapandan her şey beklenir.
nn Samsun’a geldiği günden bu yana her kesimin tepkisini çeken, para için yanında çalışan ihtiyaç sahibi insanları dahi maddi ve manevi sıkıntılara düşüren birini köşeme taşımak, inanın rahatsızlık veriyor.
nn Bu nedenle böyle biriyle muhatap olmayı kendime yakıştıramıyorum.
nn Zorunlu olmadıkça burada noktayı koyuyor ve onu hem yargıya hem de Allah’a havale ediyorum.
nn Bu kişinin nasıl nemalandığı, kimlerin nemalandığı ortada.
nn Tüyü bitmemiş yetimin parasıyla nemalandığı da.
nn Bu böyle biline.
nn
nn
n