n Öteden beri çeşitli vesilelerle üzerinde durduğum önemli bir husus siyasetin dozunun ülkemizde hep aşırıya kaçmasıdır. Her gün siyasi demeçlere ve beyanatlara gerek yoktur. Ülkemizin ortada duran bunca problemlerini bir tarafa iterek, sen bunu dedin, ben böyle demiştim gibi beyanlar kamu oyunun zihnini bulandırmaktadır. Bir siyasinin verdiği beyanattan kısa bir zaman sonra cevap gelmesi şaşırtıcı bir durumdur. Açıkça bir hususu belirtmek gerekir ki, bir şey ya siyahtır veya beyaz veya kırmızı veya sarı renktedir; ama aynı şey birilerine göre değişmemelidir. Ülkemizin siyasetinde hep bu değişik durum yaşanmakta ve birinin beyaz dediğine diğeri siyah demektedir. Özellikle, son zamanlarda yaşanan olaylarda, neyin doğru olduğu, neyin yanlış olduğu ortaya konulamamaktadır. Bu durumda kamu oyunda değişik haberler dolaşmaktadır. Ama, gerçekler üzerinde durulmamaktadır.
nn Bundan sekiz veya on yıl öncesine kadar, vesayet yönetiminden bahsediliyor idi. Balyoz ve Ergenekon davaları ile birlikte, vesayetin ortadan kalktığı beyan edilir iken, şimdi de paralel yapının ortaya konulması devlet içinde devlet olarak, diğer bir vesayetin, yani ona paralel bir yapının ortaya çıkışı herhalde, geçtiğimiz on yıl içinde ortaya çıkmış olması gerekir. Bizlere verilen bilgilere göre bu yapının cemaat olduğu belirtilmektedir. Yalnız, cemaatin bundan yıllar öncesindeki faaliyetleri ile, AKP yi iktidara taşıdığı gerçeği de inkâr edilemez. Zira, en yetkili ağızdan Ne istedilerse verdik, daha ne isteniyor ki bu birleşik yapıyı ortaya koymaktadır. Dershane problemi ile açığa çıkan, cemaat-iktidar anlaşmazlığının temelinde daha bazı hususların olması gerekir. Bunun yanında bu yapılanmadan hükümetin haberinin olmaması mümkün değildir. Yalnız, cemaatin faaliyetlerinin, hükümetin faaliyetleri yönünde olduğu dönemlerde, sesini çıkarmayan hükümetin hedeflerine engel olması ile bu yapıyı karşısına almasını çok manidar olarak görüyorum. İktidar olmak, hükmetmek veya muktedir olmak anlamındadır. Bunu kaybettiğiniz zaman ise, durumu kamuya veya halka şikayet etmenin ise anlamı olmasa gerektir. Zira, bu durumda da gerekli önlemleri alacak olan yine hükümettir.
nn Her zaman üzerinde durduğum gibi, Ülkemizde siyaset yapmak kadar güzel bir meslek yoktur. Zira, istediğiniz kadar hata yapabilirsiniz, nasıl olsa bunun ceremesini yine halk çekecektir. Daha önceki bir yazımda üzerinde durduğum gibi, piyasaları soğutacak olan hükümettir. Bunun yolu ise, doğruyu hep doğruyu saklamadan söylemek ve ileri bir demokrasinin örneğini vererek, her şeyi hukuk açısından ele almaktır. Bu yapılmadığı zaman ise, siyasi bakımdan bir kaos durumu ortaya çıkacak ve piyasalar rahatsız olacaktır. 17 Aralıktan önce de döviz biraz hareketlenmiş idi. Fakat bu tarihten sonra ise, bu hareketlilik dövizi yukarıya doğru taşımıştır. Merkez bankasının milyarlarca dolarlık döviz satışı bile doların ateşini düşürememiştir. Merkez Bankasının toplantısından faiz oranlarının artırılması kararı çıkması ise, bir miktar doların gerilemesini sağlamıştır. Bir ülkede mali istikrar için, döviz, altın, borsa ile faiz oranlarının istikrarlı bir düzeyde tutulmasında yarar vardır. Çünkü, bütün sektörler yatırımlarının planlamasını buna göre yaparlar. Bunun içinde yatırımcıların önlerini görmeleri gereği vardır. Yukarıda üzerinde durduğum 4 husus birbirine sıkıca bağlıdır ve bunların arasındaki dengenin sağlanması ve bunun uzun süre devamlılığı veya devamsızlığı, yatırımların yapılıp yapılmamasını etkilemektedir. Yatırımların yüksek oluşu, ekonomik istikrarı sağladığı gibi, üretim ile ihracatı ve işsizliğin azalması durumunu ortaya koyacaktır. Bu bakımdan Merkez bankası ile hükümetin faiz, dövize karşı TL nin paritesi, borsada istikrar olur ise ve öngörülen duruma göre paralellik arz eder ise, piyasalar istikrarlı olur. Türkiye deki bu istikrarı bozan en önemli husus ise; üretimin dışa bağımlı olarak ortaya çıkışının sonucu olan cari açığın fazlalığıdır. Bunun yanında, bireylerden başlayarak, devletin tasarrufa önem vermemesi de ekonominin rayından çıkmasının sonucudur. Özellikle de, faiz yüksekliğinin ortaya koyduğu sıcak para istenmediği gibi, dövizin yükselmesi de arzu edilmez. Bu dengenin korunması dileği ile saygılarımı sunarım.
nn
nn
nn
n