6 bin yıllık geçmişe sahip Bafra, spor ve sanattaki başarılarıyla adını duyuran bir ilçemiz.
1930 yılında kurulan futbol takımı bu yıl şampiyonluğu kıl payı kaçırdı.
1920lerde başlayan tiyatrodan müziğe başarılarıyla günümüzde de adından söz ettiriyor.
Spor tesisleri bakımından bugüne dek hak ettiğini elde edemeyen Bafralıların girişimlerine pek aldıran olmadı.
Onlar yılmadı, isteklerine hep süreklilik kazandırdı.
Bir gün kendilerine kulak verebilecek birilerinin çıkacağı umudunu hep taşıdılar.
Nitekim Samsun Milletvekili Suat Kılıçın Gençlik ve Spor Bakanı olmasıyla birlikte umutları yeşeren Bafralılar, Belediye Başkanı Zihni Şahinin önderliğinde kolları sıvadı.
Önce 145 dönümlük bir alanı Spor Kompleksi için belirlediler.
Ardından proje hazırlayıp Bakan Kılıça sundular.
Bakan Kılıçtan olumlu cevap almanın heyecanıyla gerekli hazırlıklar yapıldı.
Bu hazırlıkların ilk ürünü olan 3 bin kişilik kapalı spor salonu temeli bugün saat 16.30da Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç tarafından atılacak.
Ardından stadyum, yüzme havuzu ve çeşitli sportif etkinliklerin yapılabileceği alanların temeli atılacak.
Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, Suat Kılıçın Gençlik ve Spor Bakanı olmasıyla birlikte şanslı duruma geçtiklerini söyledi.
Başkan şahin, Sayın Bakanımızın kapısını sürekli aşındırıyoruz. Projeler sunuyoruz. Sunduğumuz projeler kabul görüyor ve hayatiyete geçirilebilmesi için çalışılıyor. Bu şansımızı iyi değerlendirmek zorundayız. Bafra sayın bakanımızla birlikte spor merkezi olacak dedi.
Bakan Kılıç için de Bafranın apayrı bir önemi var.
O ilçede öğrenci de olsa yaşadı.
Sorunları biliyor, önerileri önemsiyor, elden gelen gayretle yapmaya çalışıyor.
Samsunun en büyük ilçesi Bafra.
Bafra Türkiyenin en önemli ovasına da sahip.
Sadece Samsunu değil, Karadeniz ve İç Anadoluyu besliyor.
Karşılığını verme özelliğine sahip bu ilçe hizmet ve yatırımlarla beslendikçe bizleri de besleyecektir.
Bu böyle biline.
Fuar ortak paydamız ama…

Samsun 49 yıllık fuar kültürüne sahip bir ilimiz.
Samsun Türkiyenin ilk milli fuarına sahip bir ili idi.
Fuar ve kongre merkezi olması gerekirken, eldeki fuardan da olan bir ilimiz.
49 yıllık fuarcılık geçmişine baktığımızda kaybeden bir ilimiz.
AK Parti Samsun Milletvekili Mustafa Demir, Samsunun fuar ve kongre merkezi olacağını belirtti ve Bu kentin ortak paydası bu olacak dedi.
Güzel bir düşünce.
Sadece düşünce olmaktan çıkarılabilirse.
Evet.. Samsun Fuar ve Kongre Merkezi olması gereken bir ilimiz.
Burada en büyük görev de milletvekillerimize düşüyor.
Milletvekilleri bu paydayı benimserse üstesinden gelebilirler.
‘Benim-senin düşüncen demeden hareket edebilirlerse.
Türkiyenin ilk milli fuarını koruyamayan bir il olmamız bizlere çok şeyler kaybettirmiştir.
Bu fuarımızın yok edilmesine geçmişteki iktidarlar neden oldu.
AK Parti iktidarı da kan kaybı sürecine katkı sağlayarak bu günlere gelindi.
Bu nedenle Mustafa Demirin Samsun Fuar ve Kongre Merkezi düşüncesini benimsediğimi belirtmekte yarar görüyorum.
Temennimiz bu söylemin üzerine gidilerek hayatiyete geçirilmesidir.
Samsun için çok şeyler söylendi, yapılanlar genelde ‘devede kulak kaldı.
Unutulmaması dileğimizle.
Hangisi doğru?

AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, Hükümetimiz 52 yeni tarımsal destek uygulaması başlatarak sektörle ilgili olumlu adımlar atmıştır. Bafradaki üretim de istikrarla artmaktadır dedi.
Sayın Demirin bu dedikleri doğru ise üreticinin keyfi yerinde.
Sayın Demirin söylediklerinin yer aldığı haber dünkü Haber Gazetesi birinci sayfasında yer almıştı.
Aynı gazetenin bir diğer sayfasında yine Bafradan bir haber vardı.
‘Çeltik üreticileri mağdur diye.
Bu iki haberi okurken, ‘Hangisi doğru? demekten kendimi alamadım.
Sonrasında Bafra gibi verimli arazilere sahip bir ilçemizin köyünde 100 dönüm arazisini işleyecek üretici bulamayan birisi olarak sevgili Demirin yanlış bilgilendirildiği düşüncesine kapıldım.
Ağlaşan çeltik üreticilerini haklı buldum.
Zira üreten ile üretmeyen arasındaki tek fark sıkıntı.
Üreten sıkıntı çekiyor, üretmeyen aldığı desteklerle keyfine bakıyor.
Bu nedenle AK Parti iktidarının destekleme politikasının yarar yerine zarar verdiği hatırlatmasında bulunmak istiyorum.
Yeniden elden geçirilmesinin gerekliliğine inanıyorum.
Bir hatırlatmam da sayın Demiredir:
Bafrada üretimde istikrarlı artma yok.
Aksine üretim düşüyor, alternatif arayışları sonuç vermiyor.
Üretici çaresiz.
Tarım İl, ilçe müdürlükleri yönlendirmeden yoksun.
İlçedeki iki salça fabrikası işleyecek domates, biber bulamıyor.
Tokattan getirtiyor.
Bizden hatırlatması.
Gülümse:
Tanrının evi…
Gece yarısı kapısı çalınan Hoca pencereden bakar. Gördüğü, tanımadığı biridir.
Pencereyi açıp sorar:
Ne istiyorsun efendi?
Tanrı misafiri hoca efendi! Lütfen kapıyı aç.
Hoca:
Biraz bekle der.
Giyinip dışarı çıkan Hoca adama:
Beni takip et der.
Hoca adamı bir caminin önüne getirince:
İşte tanrının evi burası, burada istediğin kadar kalabilirsin der.
Zam…
Patron:
Zam istiyorsunuz ama, evlendiğiniz zaman karınızın bu para ile yaşayabileceğini söylemiştiniz
Memur içini çekti:
Efendim, yine aynı fikirdeyim. Ama maaşımla o yaşıyor, bendeniz zammı kendim için istiyorum!
Aforizma:

Tarihte Bugün:
4 Mayıs 1278: Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçeyi devletin resmi dili olarak ilan etti.