Dilber Ay, Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden biridir. Dilber Ay Karakaş 1 Ocak 1956’da Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Asıl adıyla Dilber Yeniay, müziğe olan tutkusuyla genç yaşlarda sahneye adım atmış ve Türk halk müziğinin önemli bir temsilcisi haline gelmiştir. İşte Dilber Ay'ın hayatı ve bilinmeyen yönleri.
Dilber Ay, müziğe olan ilgisini ailesinden almıştır. Babası, kendisi gibi bir sanatçı olan Dilber Ay'a bağlama çalmayı öğretmiştir. Bu müziğe olan tutku, onun çocuk yaşlarda sahneye çıkmasına neden olmuştur. İlk sahne deneyimini 11 yaşında yaşayan sanatçı, bu dönemde adını duyurmaya başlamıştır.
1970'lerin sonlarına doğru Dilber Ay, Türk sanat müziği sahnesinin vazgeçilmez isimlerinden biri haline gelmiştir. Yediği darbeler, zorluklar ve çalkantılı özel hayatına rağmen müziğe olan bağlılığından hiç vazgeçmemiştir. Kendine özgü yorumu ve etkileyici sesiyle pek çok unutulmaz esere imza atmıştır.
Dilber Ay'ın bilinmeyen yönlerinden biri, sosyal sorumluluk projelerine olan duyarlılığıdır. Müziğin gücünü kullanarak birçok yardım etkinliğine katılmış ve hayır işlerine destek vermiştir. Bu yönüyle sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda toplum için duyarlı bir birey olarak da ön plana çıkmıştır.
Sanatçının kişisel hayatı da oldukça ilginçtir. İlk evliliği radyo programcısı Cengiz Asiltürk ile olmuş, ancak bu evlilik kısa süre sonra sona ermiştir. Dilber Ay, ikinci evliliğini kendisinden 15 yaş küçük ses sanatçısı İbrahim Karakaş ile yaptı.
Dilber Ay, 1990'ların sonunda müziğe ara vermiş, ancak 2000'lerin başında tekrar sahneye dönmüştür. Bu dönemde de büyük bir ilgiyle karşılanmış ve hayran kitlesi genişlemiştir. 2008 yılında "Kadehler Doldu" isimli albümüyle dikkat çekmiş ve bir kez daha müzik dünyasına damgasını vurmuştur.
Dilber Ay, geçirdiği kalp krizi sonucu 29 Nisan 2019 tarihinde Ankara'daki bir hastanede 63 yaşında öldü. Cenazesi 30 Nisan 2019'da Düzce'ye getirilerek şehir mezarlığında defnedildi.
Dilber Ay Türk müziğinin önemli bir figürüdür ve müziğe olan katkıları unutulmazdır. Hem sahne performanslarıyla hem de sosyal sorumluluk projeleriyle Türk sanat müziğinin güzelliklerini geniş kitlelere ulaştırmıştır. Özel hayatındaki zorluklara rağmen müziğe olan bağlılığından hiç vazgeçmemiş ve Türk müziğinin efsane isimlerinden biri olarak hatırlanmaya devam edecektir.
