n
n n Sokaklar yıllarca “Kahrolsun Amerika” dedi. Kahrolmadı üstelik daha da güçlendi. Sevgili bile olduk…
n n Yine yıllarca “Kahrolsun İsrail” dedi. O da kahrolmadığı gibi Filistin her gün biraz daha toprak kaybetti ve biraz daha fazla öldü Filistinli çocuklar. Tam da meşruluğu tartışılırken Birleşmiş Milletler, alicenaplarını rahatsız etmeden gözlemci oluverdiydi de rahatladık…
n n “İşçiydik haklıydık kazanacaktık!” Babalara geldik meğer evde kimsecikler yokmuş. Ahmet Çağdaş Çatoğlu’nun facebook paylaşımında dediği gibi; “Kişi başına yıllık milli gelir 17.000 doları geçmiş kişi mi değilim, milli mi değilim anlayamadım..!”
n n Sadece samimi olanlar, samimi adam kalıverdiler ya da kadın…
n n Sadece vicdanı olanlar, vicdanlı kalıverdi erkek ya da kadın fark etmedi…
n n Bilanço ortada gardaşım ne bana incin ne sadece kendinden pay biç:
n n Uçan kuşun kanadına tek yol İslam yazacaktık, mürekkep ithal olunca kahrolası kapitalizm Müslümanı da kendine benzetti. Bazen “Hele bir karaya çıkalım Allah kerim” bazen de “ Yaşadığımız gibi inanmak hoşumuza gitti.” Dücane Cundioğlu gibi artık sosyetik mekânlardan hatta ve hatta ada sahillerinden melankolik ve bol halüsinasyonlu cümleler ilmi kelam, adabı muaşeret hatta aşk-ı ilahi oldu…
n n Sosyaldik mosyaldik bir de güzel demokrattık ki beyaza da kara demekten küle, bir türlü caddesine çıkamadığımız sokak gösterilerinde dut yemiş bülbüle döndük. Avrupa da dindarlar ve ezilenlerin tercihi iken kendi yurdunda kaçıverilen olduk. İş kala kala yumurta dağıtılmış çocuklara, bariyer zorlayan artistlere kaldı…
n n Tanrı dağı kadar Türktük imdi işimize geldiği zaman Türk, gelmediği zaman başka etnik kökenden. Hem “hemşehrim” demek daha bir cazip daha bir işe geliyor…
n n Bir de yekûnu var bunun. Herkesin özünde olan, unuttuğunda kendine öfkeli, hatırladığında huzur bahşetmiş yekûn: Bilincin açık ve biliyorsun; kullanılacak malzeme olmadıkça sayım ve tasnif dışısın. Varsın olsun diyorsun. Korkmuyorsun, korkutup incitmiyorsun çünkü. Puştluk taşımıyorsun kaçıp saklanıyorsun puştluklardan. Adil kalmak istiyorsun, vicdanından utanıp Allah (C.C) dan korkuyorsun, puşt olmuyorsun!
n n Ve sonuç olarak; al gülüm ver gülüm olmuş dünya, senin hüznünle sana mağdur oluyor hayat.
n n Gönüller parsel parsel…
n n Vicdan, iş işten geçtikten sonra sızlıyor…
n n Okuduklarınla paylaştıklarınla kavga ettiğin ve adına değer dediğin ne varsa senin hüznünle senin emeğin senin alın terinle sana mağdur oluyor hayat!
n n Seni taşıyacak sandığın emek ve saadet, sana kendini taşıtıyor…
n n Sitem kime?
n n Kalpleri zulme meyletmiş, zalim sevicilere elbette.
n n Ne demişti İmam-ı Azam Ebu Hanife: Kalp zulme meylettiği zaman zalimleri sever… Zalimleri sevmeyin, kötüleri sevmeyin, iltifat etmeyin; menfaatperestlerden uzak, insana yakın olun benden küçükler!
n n Dost ve arkadaş kar zarar hesabı yapılarak seçilmez. Şurada ya da burada işe yarar diye dost ya da arkadaş olunmaz. Dostluğu ve arkadaşlığı kirletmeyin.
n n Benden büyükler, siz de sağlıcakla kalın.
n n
n