n
n n Neşet Ertaş hayata veda ettiğinden beri, yaza boza bir türlü kemâle erdiremediğim, artık adına yazı da demeyeyim, öyle karalamalar birikti. Kimi haddinden fazla uzun, kimi haddinden fazla duygusal… Bir tanesi, sadece tanıtım yazısı gibi soğuk…
n n Vazgeçtiydim en sonunda yazmaktan. Fakat kadim dostum Ender Gür, sanki bir akrabamı kaybetmişim gibi başsağlığı verince, yazmak borç göründü göze. Ender kardeşimle aynı televizyonda çalıştık. Bazen gün yirmi saat beraber, aynı çatı altında, aynı heyecanla, şevkle…
n n Hazırladığım bir programın başlangıç ve bitiş müziği –jenerik mi diyorlar, neyse- Neşet Ertaş merhumun Gönül Dağı parçasıydı. Yetenekli bir kardeşimiz de güzel, siyah beyaz filmden karelerle süslemişti. Ender’in, Neşet Usta’ya ünsiyetimizi bilmesi bu yüzden…
n n İlk, 1972 –73 te olabilir belki- yılında, Zafer Sineması’ndaki konserinde gördüm kendisini. Aklımda kalan parçalarını da bir gün sonra sınıfta söylediğimi hatırlıyorum: Tane tane benleri var yüzünde ve kendim ettim kendim buldum…
n n İkinci kez de kampüsteki konserinde görmek nasip oldu. O da sanırım, 2000, 2001 olmalı.
n n
n n Onunla yapılan televizyon sohbetlerini kaçırmamaya çalıştım hep. Gazetelerdeki, dergilerdeki röportajlarını da… Hatta bir televizyon kanalında, Bayram Bilge Tokel’in canlı yayın konuğuydu ve program sonunda düşürebildim telefonu; fakat yorgun olduğu için konuşamadım. O program, rahmetliyle gerçekleştirilen en güzel sohbettir; bilmem internet ortamında bulunabilir mi? Ki bulup, izleyin derim…
n n Bayram Bilge Tokel zaten Neşet Ertaş uzmanı. “Bozkırın Tezenesi” kitabı da en ayrıntılı Neşet Ertaş kitabıdır. Onu da bulursanız, okumasanız da göz atın bence… Evinizde bâri bulunsun, en azından.
n n Rahmetli ustada alçakgönüllülük “eğreti” durmazdı. O, onun hâliydi. Hatta o hâle bir isim vermek bile gerekmez; lâkin başka türlü de izâhı zor. Hani şöyle sahte, gözünüze sokulan tevâzulardan değildi ondaki.
n n Adamın hası, gerçeğiydi. Gönüllere nakşeden bir sevgiyle yaşadı ve öldüğünde de hüzünlü gönüller bıraktı. Allah gani gani rahmet eylesin. Dilimiz bu kadar döndü, bizi de mâzur görsün…
n