Hayatın bize sunmuş olduğu en özel şeydir dostluk.
Sözlük anlamı, "Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse" ifadesinden ibaret değildir dostluk. Canın sıkıldığında, her hangi bir şeye ihtiyaç duyduğunda, dertleşmek istediğinde yanında bulunmasını istediğin kişidir dost. Anlamsızca kahkaha attığın, saçma sapan şeylere güldüğün o sadık yürekli kişidir tam da dost dediğimiz kişi. Birlikte üzüldüğün, gözyaşı döktüğün tarifsiz duyguları yaşadığın sürprizlerle dolu kişidir o. Her önüne çıkan, iyi anlaştığını düşündüğün kişi değildir dost.
Günümüzde insanlar bahsetmiş olduğum 'DOSTLUK' kelimesini basit bir kavram olarak görüyor oysa ki haddinden fazla yüce bir kelime o.
Şahsım özelinde değerlendirmem gerekirse onlarca ya da daha fazla dostumun olduğunu söyleyemem. Defaatle bahsettiğim gibi Dostluk kavramı çok özel bir kelime. Sayısı belki üç, en fazla beş kişidir dostum dediğim kişiler. Analitik olarak yazamasam da hepsine minnettarım! Sanırım kendimi tutamayacağım ki; bir dostum var ismi Deniz. Üniversite yıllarında Sinop'ta tanımıştım kendisini. Çok fazla entelektüel, bilgi birikimi bulunduğu sınıfın oldukça üzerinde, aydın ve boyun eğmeyen yapıya sahip bir kadından bahsetmekteyim. Hayatımdaki ender varlıklardan olan sevgili dostum Deniz Çifci ile sayfalara sığmayacak kadar anılar biriktirdik. Çoğu zaman hunharca güldük, haddinden fazla eğlenceli vakit geçirdik. Tabii bazen ağladığımız da olmuştur mutlaka.
Çok kısa süre önce adıma kargo verildiği mesajını aldım ve meraklı şekilde kargonun bana ulaşmasını bekledim. 3 günlük sürenin ardından kargo iş yeri adresime geldi. Gönderen kişinin Deniz Çifci olduğunu gördüğümde daha fazla merak sardı doğrusu. Kutuyu açtığımda karşımda birbirinden güzel ve değerli kitaplar hatta onun en sevdiği dergiler. Bir de çok özel bir mektup... Ben şükrediyorum. Siz istemez misiniz böyle bir dost?