Tüm insanlık olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Küresel bir salgın olarak tüm dünyayı etkileyen yeni tip koronavirüsten (Covid-19) korunmak için kişisel ve çevre hijyenine azami dikkat ederken, yaşam biçimimizi düzenlemek zorundayız. "Sosyal izolasyon" hastalığın yayılmasının önlenmesinde ilk ve temel yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Birçok kişi bu yeni duruma adapte olmakta zorluk çekmekte ancak sosyal izolasyon içerisinde ihtiyacımız olan doğru ve akılcı beslenme ile bedenimize ve bağışıklığımıza iyi bakmak.
Medicana Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı F. Hüban Gönülol, Koronavirüsten korunmak üzere ev izolasyonu sürecinde kilo kontrolü ve virüse karşı bağışıklığımızı güçlendirecek önerilerde bulundu:
Sosyal izolasyon döneminin sosyal medyada çok yanlış bir beslenme modeline dönüştüğünü gözlemleyebiliyoruz. Evde sıkılan herkes şekerli ve unlu gıdalar yaparak günün büyük bir çoğunluğunu mutfaklarında geçirmeye başladı. Yapılan çalışmalar ise karbonhidrattan zengin ve şekerli beslenmenin virüsün hücreye bağlanmasını artırdığını göstermektedir. Bu yüzden, karşı karşıya kaldığımız bu durum bedenimizi ve yaşamsal fonksiyonlarımızı etkileyen bir sağlık sorunu olduğu gerçeği unutulmamalı ve sadece güçlü bir bedenle bu duruma karşı koyabileceğimizi aklımızdan çıkarmamız gerekiyor. Bedenimizi beslemek için bağışıklık sistemini güçlendirecek besinlere, ruhumuzu doyurmak içinse farklı aktivitelere yönelmeliyiz.
Bağışıklık için Nasıl Beslenmeliyiz
Bağışıklığımızı güçlendirmede günlük yeterli protein alımı ile birlikte C vitamini, D vitamini, çinko ve omega-3 oldukça önemlidir. Vücudun savunma sistemini düzenleyen enzimlerin yapıları proteindir. Her gün kahvaltıda yumurta tüketmek, süt ve süt ürünlerini günde 2 porsiyon kadar beslenmemize eklemek. Haftanın 2-3 günü kırmızı et, 2 günü balık tüketmek, 2 gün kuru baklagillere yer vermek yeterli protein sağlayacaktır. Tam tahıllı ekmekler ve sert kabuklu kuru yemişler çinko bakımından zengindir. C vitamininden zengin bir beslenme modeli için ise taze sebze ve meyve tüketimi ön plana çıkıyor. Portakal, greyfurt, mandalina gibi turunçgiller yanında; ıspanak, pazı, nane, tere, roka, marul, maydanoz, dereotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ile lahana, brokoli, kereviz, pancar, alabaş gibi besinlerde bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olabilecek hem C vitamini hem de diğer vitamin, mineralleri içermektedir. Ayrıca, su tüketimine önem vermek günlük vücudunuzun ihtiyacı olan miktarı ( Kg x 30 ml) tamamlamak çok önemlidir.
Sosyal İzolasyonda Kilo Kontrolü
Bu dönem bir kısıtlılık durumu, dışarı çıkıp egzersiz yapmayı ve güneşten yararlanarak D vitamini almamızı ya da balık gibi bazı besinlere erişim anlamında zorluk çekebileceğimiz bir süreçteyiz. Bur durumda yeterli alıma ulaşamadığımız; D vitamini ve omaga-3'ü takviye olarak kullanmak faydalı olabilir. Sosyal medyada evde yapılabilecek birçok egzersiz mevcut kendinize uygun olanı seçip egzersiz yaparak da bağışıklık sistemimize destek olmalıyız.
Son olarak bu dönemi, kendimiz için kilo almak ya da vermek anlamında koşullandırıp kaygı yaratmak yerine sadece bedenimizi doğru ve yeterli beslemeye odaklanarak ve önümüze gelen her besini yemeden önce bağışıklığımız için faydasını hayal ederek şükürle tüketmeliyiz."