Gittim… Gördüm ve döndüm. 17 Haziran tarihi itibari ile tüm Türkiye de eylem yaparak
Başbakan’a il ve ilçeler nezdinde mektup yollayıp, Başbakan’dan verdiği sözü tutmasını ve vicdan ve merhamet duruşu sergilemesini istedik.
Orman Su Bakanlığı’nın hayata geçirmek istediği yasa, bir katliam projesi idi.
Ankara da diğer STK’lar, başta Melda Onur olmak üzere milletvekilleri, odalar,vet. hek. odalar birliği, Prof.Dr. Tamer Dodurga, geçen dönem başkanımız Ahmet Kemal Şenpolat, Nesrin Çıtırık ve destek veren hekese sonsuz teşekkür ederken, bugünlere gelmemizi sağlayan Türkiye de HAYTAP markasını yaratan ve kurumsallaştıran Sayın Av. Ahmet Kemal Şenpolat a şükranlarımı bir kez daha sunuyorum.
Haytap hayvan hakları federasyonu 7. ulusal toplantısını Hatay da , Hatay Belediyesi’nin davetlisi olarak yaptı. Gerçekler acıdır ancak yazmak zorundayım.
Hayvanlarına Türkiye de ilk kez klasik müzik dinleten bir belediye olarak, üstelik de sosyal demokrat bir belediye olarak gördüklerim insanlık suçu idi.
Yanlış yapılmış amputasyonlardan tutun, her türlü olumsuzluğa maalesef şahit olduk. Detayları yazıp sizleri üzmek istemem. Ancak gereği yapıldı. Şunu vurgulamakta hiçbir beis görmüyorum. Sosyal demokrat belediyeler diğer belediyelere göre maalesef daha duyarsız.
Kendim de sosyal demokrat biri olarak üzüntü ile vurguluyorum.
Sezar ın hakkı Sezar a… Bu konu ile ilgili ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ndan ıslak imza almış ve konuşmuştum. Ancak bugünlerde kendisi çok yoğun olmalı.
Hazır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde söz açmışken size güzel bir de haber vereyim.
Hatay toplantımızda İstanbul dan yeni katılan bir temsilci bayanla tanıştım.
Kendisi Ekmeleddin Beyin öğrencisi omuş.Yeni Cumhurbaşkanı adayından övgü ile söz etti. İçime biraz olsun su serpildi. Oy namustur. Herkes oyunu kullanmalıdır.
Hatay güzel ve görülesi bir ilimiz. Eski ve zengin bir kültürü kucaklamış bir kent.
Ancak Suriye vatandaşları çoğunluktalar nerede ise. Gün boyu bitmek bilmeyen ambulans sirenleri ile Suriye den yaralılar taşınıyor hastanelere. Başarısız dış politikamız, bizi bu günlere getirdi maalesef. Davutoğlu nun yol haritası eşliğinde Türkiye bugün en istikrarsız günlerini yaşamakta.
Ramazan ayı geldi. Bu ay benim çocukluk ve gençlik yıllarımda çok ihtişamlı yaşanırdı.
Bir gün yine eskiye dönebilmek umudu ile duygularımı aşağıdaki dizelerimle paylaşmak istedim..

Mevsimler güzeldir.
Mevsimleri güzel yapan ise gökkuşağı rengindeki aylardır.
Ramazanı güzel yapan ise,
Duyguların, merhametin, duyarlılığın, tavan yaptığı bir ay oluşudur.
Bu Ramazan da temmuz ayına denk geldi.
Şu bizim meşhur La Fontaine’i ve karınca ile ağustos böceğini bilmeyen yoktur.
Gel gör ki, bu Ramazan ayında ne bizim karıncada çalışacak hal,
Ne de ağustos böceğinde gitar çalacak takat kaldı.
Bu öfkeli sıcaklarda oruç tutana, tutamayana ve de tutmayana kolaylıklar diliyorum.
Marifet bütün gün salt aç kalıp da iftarda delicesine yemek değil,
Düşünmektir inceden, inceden, Paylaşmaktır karınca kararından…
Sen yerken alâsından aç ise komşun yoksulluktan…
Bir damla su, azıcık aş için, çırpınıyorsa kuşun, kurdun…
Bir küçük çocuk ağlıyorsa uzaklarda sevgiden yoksun…
Nasıl içersin soğuk suyun?
İncitmişsen dostun,
Düşünmüşsen hep postun.
Nasıl da uyursun?
Geri verdin mi aldıkların.
Dostlukların, sevgilerin güvendiğin doru atların.
Ödedin mi doğaya borcun?
Sordun mu Tanrı’ya ne kaldı borcum…
Ve dönüp baktın mı ardına
Ne kadar da kaldı yolun…

BU SICAK YAZ GÜNLERİNDE SOKAĞINIZIN KÖŞESİNDE BİR KEDİNİN AÇ VE SUSUZ YATMASI SİZİ RAHATSIZ ETMİYOR MU? SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP SU VE MAMA KOYUNUZ LÜTFEN