Çiğdem Karaaslan.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı.

Samsun Milletvekili.

'Teröre karışmış olanlar.

Vicdanları sızlatanlar.

Acı yaşatanlar.

İşbirliği içinde olanlar.

Destek verenler mutlaka hesap vermeli' dedi.

Eyvallah.

Son yıllarda sıkça bunu dillendirenlerdenim.

Bu köşede yazanlardanım.

Hepsi hesap vermeli, diye.

PKK terörü sıfırlanmıştı.

AK Parti iktidarı ile canlandı.

Güç buldu.

PKK bu gücü AK Parti'nin verdiği taviz ile elde etti.

Teröre zemin hazırladı.

Barış süreci tantanalarıyla bizim gazımız alındı.

PKK'ya ülkemiz içinde güç kazandırıldı.

Her gün şehit veriyoruz.

Hem de 8-10 kişi.

Kim neden oldu?

Olmaya da devam ediyor.

Belli.

Hesap vermesi gerekenler de belli.

Diyeceksiniz ki; açıkça yaz.

Haklısınız.

Terörün birinci suçlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Başbakan.

Bakanlar.

AK Parti.

AK Parti ile işbirliği içinde olanlar.

Çiğdem Karaaslan, 'hepsi hesap vermeli' derken, AK Parti'yi devre dışı bırakıyorsa ki, bırakıyor.

Amacı ne olabilir, dersiniz?

Bence hedef saptırmak.

Etik değil.

Gönül isterdi ki, biri çıksın kim hata yaptıysa.

Kim ülkenin bu duruma gelmesine zemin hazırladıysa.

İktidarmış, muhalefetmiş bizleri ilgilendirmez, deyip hesap sorulmasını istesin.

Çiğdem Karaaslan, AK Parti'yi devre dışı bırakıp hesaptan söz ediyor.

Güler misin, ağlar mısın?