Paralelle mücadele, Samsun ve Sinop'a kaydırıldı.

Paralelle ilişkisi olanlar yandı.

Kim bu paralelciler?

Tüm AK Partililer, dersek abartılı olmaz.

Daha düne kadar özellikle parası olanlar Pensilvanya'da soluğu alıyordu.

Ulaşabilmek için ne zorluklar çekiyordu.

Fethullah Gülen'in işaret ettiği olmak ayrıcalıktı.

Öne çıkartır.

Yıldızı parlatır.

Köşe döndürürdü.

Milletvekili.

Bakan yaptırırdı.

Şimdi 'Paralelci' deyip süründürüyorlar.

Güler misin?

Ağlar mısın?

Gülenler de.

Ağlayanlar da belli.

Bugün gülenlerin yarın ağlamayacağı ne malum?

Her neyse; paralel yapı dedikleri bu ülkeye çok şey kaybettirdi.

Askerimize darbe yaptı.

Günahsızları cezaevine tıktı.

Hayali senaryolarla bizi dünyaya rezil etti.

Şüphesiz tüm bu olup bitenlerde AK Parti iktidarının suçu var.

Seyirci kaldı.

İnandı.

Meydanı boş bulanlar, darmadağın etti.

AK Parti sadece bu paralel yapı ile zarar vermedi.

Terörün bu duruma gelmesine de zemin hazırladı.

Sürekli şehit vermemize neden oldu.

'Yanıldık' deyip geçiştirmeye çalışıyor.

Türkiye kan kaybetmeye devam ediyor.

Tüm komşularımızla kavgalıyız.

Müttefik dediklerimizle de uyum içinde değiliz.

Rusya'dan sonra Amerika ve BM'ye de meydan okuduk.

İşin garip yanı haklı olduğumuz konularda bile meydan okuyuşlarımızla haksız duruma düşüyoruz.

Devletler arası diyalog çok önemli.

Önemine binaen hareket edilmediği takdirde bitaraf kaybeder.

Medya karşısındaki söylemlerle çözüm bulan bugüne dek olmadı.

Olacağı da yok.

Devletlerarası ortak nokta, biraraya gelmekle bulunur.

Çözüm de.