Dumanla, güvercinle, ulakla, mektupla iletişim kurulurken de böyle miydi?

Ama şimdi telefon, e-posta, sosyal medya var...

Bir tek telepati yaygınlaşmadı...

Ama iletişimsizlik had safhada...

Egolara, vurdumduymazlıklara, ilgisizliklere...

Hatta nezaketsizliklere kurban ediliyor gibi...

***

İletişim, sadece mesaj vermek değildir oysa...

Duyulmaktır, anlaşılmaktır ve bunu bilmektir...

Geri dönüşü olmalıdır...

Cevabı anlaşılmalıdır...

Mesajın yerine ulaştığı ve anlaşıldığı bilgisi iade edilmelidir...

İletişimin kendi içinde kuralları da vardır, nezaketi de...

Ama tüm bunları es geçerseniz...

Varlık içinde yokluk çekilmesi gibi...

Her türlü imkanın bolluğuna rağmen iletişimsizlik hakim olur, hayatın her alanında...

***

Hani milletvekili seçim döneminde bir köye gitmiş...

Meydanda konuşurken, yaşlı bir adam bağırarak, "Ben sana oy veremeyeceğim" demiş...

Aralıklı bir kaç kez bu tepkisini yineledikten sonra vekil sormuş:

- Neden vermeyeceksin amca?

- Sen okuma yazma bilmiyorsun?

- Olur mu, ben üniversite mezunuyum?

Yaşlı adam dudak bükmüş:

- Okuma yazma biliyor olsaydın, sana yazdığım mektupların birine cevap verirdin!

***

Dedim ya...

İletişimsizliğin en başında yüksek egolar var...

Kendimizi ve karşımızdakini beynimizde konumlandırma yanlışlığı ve eşitsizliği var...

Kişiliğimizi, oturduğumuz makamlara ve sahip olduğumuz ekonomik servete dayandırmalarımız var...

Aşamadığımız komplekslerimiz var...

İnsana olan saygı noksanlığımız var...

'İnsan' olmadan, 'Adam olduk' imajına sevda var...

***

Oysa iletişimsizliği gidermeden...

Hayattaki hiçbir sorunu çözemezsiniz...

Mutlu olamazsınız...

Çünkü iletişim saygıdır, sevgidir...

Değer vermek, değer bulmaktır...

Anlamaktır, empatidir...

Nezakettir...

Zarafettir...

***

O nedenle...

Hangi konuda olursa olsun...

Seçimlerinizi yaparken bir bakın bakalım...

O kişi ya da kişiler...

İletişimde 'İnsan mı', yoksa 'kafasını kuma sokmuş deve kuşu mu?'

Ona göre tercihinizi yapın!

Zira seçimleriniz, hayatınıza yön veren kararlarınızdır!