Pazar günü sabah sandığa gidiyoruz...
Genel seçimin ardından gayri resmi olarak...
1 Ocak'tan itibaren de resmen siyasetle yatıp, siyasetle kalkıyoruz...
Artık sona gelindi...
Pazar günü vatandaş tercihini yapacak...
Yaşadığı kentleri yönetecek başkanları ve meclislere oylarıyla görev verecek...
Sandığa giden, çıkan sonuca saygılı olacak...
Gitmeyen ise beş yıl boyunca vatandaşlık hakkından feragat edip...
Yurttaşlık görevini yerine getirmediği için susacak...
***
Elbette seçimlerde milletin takdirini alan da olacak olmayan da...
Göreve layık görülenin, sorumluluklarını yerine getirmesi...
Milletin emanetine sahip çıkması...
Birilerinin değil yurttaşın adamı olması...
Hizmette odağına vatandaşı koyması...
Ağzından çıkanları namusu kabul edip...
Namusuna sahip çıkmak adına...
Söz verdiklerini yerine getirip...
Getirmediklerinin de gerekçesini ortaya koyarak özür dilemesi gerekir...
***
Sandıktan çıkamayanın da, nedenleri üzerinde muhasebe yapması...
Sonraki seçimlerde, kendisi aday olmasa bile...
Bu sonuçları yeni adaylara aktarması...
Ülke ve kentler adına kazanç olacaktır...
***
Nihayetinde bir belediye başkanı seçeceğiz...
Pazartesi günü olmasa bile sonraki günlerdeki gündemimiz ekonomi olmalı...
Seçimin açtığı yaralar sarılıp...
Ayrışmalar sevgiyle yumuşatılıp...
Hoş görü yeniden her şeye hakim kılınıp...
Bireyden başlamak üzere ekonomimizi iyileştirmenin...
Kentlerin ve ülkemizin kazanması için...
Yeniden üretmenin ve dünya ile ekonomik rekabete girebilmenin mücadelesi içinde olmalıyız...
Sadece ekonomi de mi?
Elbette hayır...
Hukuk, güvenlik, özgürlükler başta olmak üzere...
Her alanda en iyisine odaklanmalıyız...
***
Seçilen başkanlara şimdiden hayırlı olsun...
Seçilemeyenlere de geçmiş olsun dileklerimle...
