n
n n “KUTALMIŞ OĞLU SÜLEYMAN ŞAH”
n n
n n Bu hafta yazı dizimize Süleyman Şah ile devam edeceğiz. Dizi yazımızın sebebi mucibi malumunuzdur. Her milletten her renkten her programda İslama emek vermişler anlatıldı da bir tek bizimkiler kaldı kimsesiz! Bir Ramazan olsun şu TV ekranlarından bu toprakları İslamlaştıran serdarlarımızın anlatıldığını görebilecek miyiz?
n n
n n Ben bir Türküm unutmam Caber’i,
n n Türk olan, kadirşinas olmak gerek,
n n Var yeri gitsem ta mezâr-ı Türke.
n n Muallim NACİ ona dair bu mısraları yazar. Kadere bak ki, şu an mezarı ateş altındaki Suriye de. Bayrağımızın dalgalandığı Caber Kalesi nde. (Osmanlı Devleti yıkılınca, Suriye sınırları içerisinde kaldı, ancak Ankara Antlaşması na göre Türkiye toprağı sayılır ve mezarında Türk Bayrağı dalgalanır. Lozan Antlaşması na göre de kutsal Türk toprağı sayılmaktadır!)
n n Süleyman Şah; 1045 te, Horasan da doğdu. Soylu bir aileden gelen Kutalmışoğlu, kumandanlık yapmak için yetiştirilmişti ve bu vatan toprakları üzerinde hâkimiyet kurmamızdaki hissesi son derece büyüktür.
n n Babası Kutalmış Selçuk Sultanı Tuğrul Bey ile Çağrı Beyin amcaoğluydu. Anadolu’nun kapılarını kapanmamak üzere açan Malazgirt zaferinden sonra, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, Anadolu’daki fütuhâtın devam etmesi için Süleyman Şah’ı vazifelendirdi. Kutalmışoğlu, Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’ya geçti. Yanında Artuk, Tutuk, Danişmend, Saltuk Beyler gibi büyük komutanlar vardı. Kızılırmak’a kadar hiçbir mukavemetle karşılaşmayan Süleyman Şah, Konya ve havalisini Rumlardan alıp burasını kendisine başkent yaptı.
n n Bu gelişmelerden rahatsız olan Bizans imparatoru Michael Dukas, Prens İssakios Kommenos ve kardeşi Prens Alexius Kommenos’u Süleyman Şah’ın üzerine gönderdi. Kayseri yakınlarında yapılan savaşta Bizans ordusu ağır bir mağlubiyete uğradı. Prens Alexius Kommenus’un esir alındığı bu savaş, Türkler için ikinci bir Malazgirt olmuştu. Bu zaferi takip eden tarihlerde de Anadolu’nun tamamı fethedilecektir.
n n Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hedef olarak gösterdiği Konstantiniyye’yi fetheden kumandan olma arzusu içindeydi. Bu pâyeye nâil olmak istiyor hatta bir ara kardeşi Melik Mansur’u da yanına alarak Üsküdar’a kadar gelip Ayasofya’yı seyrediyordu.
n n 1075 yılında Bizans’a çok yakın bir şehir olan İznik’i fethetti. Bunun üzerine Sultan Melik Şah, kendisine bir ferman göndererek, ona merkezi İznik olmak üzere Anadolu Sultanlığı’nı verdi. Bu tarihten sonra Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı olarak anılacak olan Süleyman Şah, Sultan Melik Şah’a bağlı, büyük ve güçlü komutanlardan biri durumuna geldi.
n n Bir yandan fetihler devam ederken, diğer yandan fethedilen topraklara, atalar yurdundan Türkler getirilip yerleştiriliyordu. Azerbaycan, Türkistan ve Horasan dan onbinlerce Türk Anadolu ya göç etmeye başlamıştı.
n n 1081 de yapılan anlaşmaya göre, Selçukluların Marmara sahillerine kadar bütün Anadolu ya sahip oldukları, Bizanslılarca da kabul edilmiştir.
n n Süleyman Şah ın en büyük arzusu, Antakya yı ele geçirmekti. Bu maksatla yola çıktı. Harekatını gizli tuttu. 12 gün boyunca, gündüzleri konaklamak ve geceleri yol almak suretiyle ordusunu ilerletti. 13 Aralık 1084 günü, Antakya önlerine geldi ve ani bir hücumla şehri ele geçirdi.
n n Şehrin büyük kilisesini, camiye çevirdi. İlk cuma namazında 120 müezzin bir ağızdan Ezan-ı Muhammedi yi okudu. Şehrin ahalisine çok iyi davrandı ve şehri baştan başa imar ettirdi. Daha sonra, Anadolu daki fetih harekâtının devamı için kumandanlarını çeşitli bölgelere gönderdi. Bunlardan Buldacı Bey, 1085 başlarında Maraş, Elbistan, Göksun ve Besni kalelerini fethederek, bu bölgeleri ele geçirdi. Bu esnada Çaka Bey, İzmir i fethetmiş, İzmir Körfezi nde büyük bir donanma kurdurarak, Selçuklu Devleti nin ilk deniz kuvvetlerinin kurucusu olmuş, Gümüştekin Bey ise, Urfa ve Antep çevresini fethetmişti. 1085 e doğru, bütün beylikler biraraya getirilmiş ve Anadolu da kuvvetli bir devlet doğmuştu. Süleyman Şah, kurucusu olduğu devletin birliğini temin etmiş, 1105 e doğru, bütün Anadolu, Türklerin eline geçmişti.
n n Süleyman Şah, zaferden zafere koşarken, Sultan Melikşah ın kardeşi Sultan Tutuş da saltanat hevesine kapılmış, Suriye de bir devlet kurmak maksadıyla, sağa sola saldırmaya başlamıştı. Sultan Tutuş a dur demek için ordusuyla birlikte Tutuş un üzerine yürüdü. İki ordu, 5 Haziran 1086 da, Halep yakınlarında karşı karşıya geldi. Muharebenin en şiddetli safhasında, bir kısım askerler, Süleyman Şah ın safını terk ederek karşı tarafa geçti. Bunun üzerine, Süleyman Şah ın ordusu bozuldu. Kendisi de muharebe meydanında vuruşurken şehit düştü. Geriye yaşadığımız coğrafya vatan olarak emanet edildi.
n n Ruhu şad mekânı cennet olsun.
n n
n n
n