Karadeniz.
Tabiri caizse Allah'ın özene-bezene yarattığı bir bölge.
Bu güzelim bölge göç alırdı.
Ayrıcalıklı bir bölgede yaşamak isteyenlerce akın edilirdi.
Canına okundu.
Yaşanmaz hale getirildi.
Göç veren bölge haline getirildi.
Kısacası katledildi.
Yetinilmedi.
Adeta intikam alınırcasına yok edilmeye çalışılıyor.
Diyeceksiniz ki; Karadeniz'de hangi iller göç veriyor?
Hepsi.
Sanayisi hızla gelişen Çorum bile göç verdi.
Hatta Karadeniz'de 6 bin 350 göç ile ilk sıraya yerleşti.
Karadeniz'de göç veren illeri sıralayacak olursak; Tokat 6 bin 219.
Trabzon 5 bin 140.
Giresun 4 bin 634.
Samsun 2 bin 909.
Ordu 2 bin 765.
Sinop bin 215.
Amasya bin 135.
Göçün nedenleri şüphesiz çok.
Bölge insanı bir umutla göç ediyor.
Gittiği yerlerde memnun mu, derseniz.
Sanmıyorum.
Ama memleketlerinde geçinemedikleri için tek çare göçü gördüler.
Karadeniz'de istihdama dayalı yatırım yok.
Tarım yok edildi.
Üretim yapılmıyor.
Durum böyle olunca göç kaçınılmaz oluyor.
Halbuki Karadeniz verimli toprağa sahip.
Toprak değerlendirilemiyor.
Çiftçiye sahip çıkılmıyor.
Üretken olmaları için destek verilmiyor.
Geçmişte devlet eliyle fabrikalar yapılırdı.
Binlerce işçi çalıştırılırdı.
O fabrikaların işlediği köylü tarafından üretilip kazanmaları sağlanırdı.
Karadeniz'de pancar, tütün ve diğer ürünler yok edildi.
Fındık ve çay direniyor.
Ayakta kalmaları zorlanır hale geldi.
Fındık ve çay yok edilirse Karadeniz biter.
Biterse bugünkü göç birkaç katına yükselir.
Haberiniz ola.