n

n
n Aklı ve yüreği olan, bir şekilde aynı noktaya geliyor. Bir felsefe sahibi olmanıza gerek yok. Kabul, okuyarak ve araştırarak edindiğiniz deneyimlerle yüzünüz başka cephelere dönebiliyor. Yine de içinizde bir yerlerde zihin toprağınızı süren düşünceler olmalı. Bu düşünceler ister ailenizden benliğinize işlenmiş olsun, ister başka iklimlerin rüzgarlarıyla ruhunuza taşınsın… Nereden geldiğinin önemi yok. Belli bir yaş, biraz gözlem ve bolca merhametin birikimi. Sonunda hepimiz o noktaya geliyoruz. Etrafımıza baktığımızda insanların halini gördükçe içimiz cız ediyor. Her gözümüz takıldığında olmasa bile, her gün mutlaka düşünüyoruz bu gidişatın sonunu. Şiddet ve doyurulmayan duygular bir yere kadar. Sosyopat değilsek, bir rahatsızlık midemizi buruveriyor. İster istemez “Ne olacak bu dünyanın hali?”diye terennüm ediyoruz. El alem neşeye gark olurken, boğazımıza kadar hüznün içine batıyoruz.
n
n Eskiden böyle kederli insanları görünce içim eziliyordu. “Nasıl olsa düzelir.” diye olumlu düşündüğümden belki, onları gönül rahatlığıyla teselli edebiliyordum. Şimdi yapmıyorum, hem de özellikle. Böyle kederli insanlar görünce mutlu oluyorum tam tersine.
n
n Onlar, olan biten bütün kötülüklere rağmen, yaşadığımız dünyanın sırtını yaslayabileceği güvenilir insanlar gibi geliyor. Kimisi, diskotek gibi carıl carıl şehir aydınlatmasını görüp, enerji müsrifliği için endişeleniyor. Kimisi sahip çıkabildiği perişan insanların dışında kalanlar için derin bir yeise kapılıyor. Kimisi laf anlatamadığı, eğitemediği, dışarıdaki acımasız hayatı gösteremediği gençler için uykusuz gecelerin sonunda şişmiş gözlerle yatağından kalkıyor. Seviniyorum hem kendim, hem onlar, hem dünya adına. Kendi adıma seviniyorum, çünkü yalnız değilim, benim gibi düşünenler var. Onlar adına seviniyorum çünkü suyun üzerinde yüzen ve derinlerde olduğunu düşünen bir güruhun ardında sürüklenmekten kurtulabilmişler. Dünya adına seviniyorum, böyle insanlar olduğu sürece hala umut var. Onlardan biri olmaktan ve onlarla aynı zemini paylaşmaktan gurur duyuyorum. Kim ne dersin desin, ben kaptı kaçtı bu dünyada kederli olmaya devam edeceğim. Bu kadar malzeme bolluğunun ortasında da zorluk çekeceğimi sanmıyorum.
n
n Ve biz, tüm kederliler, alışveriş çılgını birini gördüğümüzde doğanın yüzüne bir çizik atıldığı için bir köşede salya sümük ağlıyorduk, ağlayacağız da. Bu satırları yazarken iş başındaki açlığın, dünyanın uzak bir noktasında kaç çocuğun canını aldığını bilmiyorum. Ama onların yasını tutmaya devam edeceğim, edeceğiz. Sadece günü kurtaran ve görselliğin pençesinde yaşadığı kargaşayı hayat sanan insanlara acıyacağız. Her odasına ampul gibi televizyon yerleştiren, hayatını onun izin verdiği alanlarda planlayabilen sözüm ona yetişkinlerimize içerleyeceğiz. Bir an olsun “Yaşama amacım ne?” diye sorgulamayan ve tıpkı bir dışkı makinesi gibi üsten yiyecekleri alan ve alttan dışkı üreten canlı türü haline gelmeye başlayan insanlığı kınayacağız.
n
n Sanıyorum yapacaklarımız bununla da sınırlı kalmayacak. Ama merak etmeyin, en azından varız. Umudum o ki, gün geçtikçe çoğalacağız.
n
n
n
n ULTREYA…
n
order abortion pill on line abortion pill where can i buy abortion pills