Kalbim kırılınca kalemim de kırıldı ansızın.
Hayaller tükendiğinde duygular da köreliyor; yazmak hepten zor bugünlerde.
Trafo kedileri dahil , tüm kedilere sardım. Bir küçük yavru kediyi sahiplendim.
Böylece evdeki dört ayaklı dost kadrosu biraz daha arttı. Bu kedinin bana uğur getireceğine inanıyorum. Bütün kediler sahiplerine şans getirir.
CHP nin kedisi Şero hariç elbette.
Amerikan Caroll Üniversitesi nin yaptığı bir araştırmaya göre evlerinde kedi besleyenler, köpek besleyenlere oranla daha zeki oluyormuş. Köpek besleyenler daha rahatına düşkün ve kurallara bağlıyken, kedi sevenler ise daha duyarlı olup rahata önem vermiyorlarmış. Bu yazım umarım hayvan severleri birbirine düşürmez
Al sana tartışma boyutu. “Vay ben kediciyim; üstelik zekiyim. “
Ya da köpek sevenler; “ Ben daha az mı zekiyim?” “ Ben daha duyarlıyım. “ Tartışması başlatabilir.
Ya da benim gibi hem köpek hem de kedi besleyip aynı evde hepsi ile birlikte güllük, gülistanlık geçinenler ise gündeme oturur.
Gel de ayıkla bakalım pirincin taşını. Bu arada kedi Şero’yu hepiniz bilirsiniz. Bir zamanlar Deniz Baykal’ın kedisi idi. Hatta Şero’nun yemek masrafları için bile sorgulama yapılmıştı. Şero gündemden düştü. CHP de parti içi bölünmeler başladı. Demek ki kedilerin negatif enerjiyi nötr ettikleri doğru imiş.
CHP nin üzerindeki kara bulutların dağılması ve negatif enerjinin yok olması için birkaç kediye daha ihtiyaçları olmalı. Hatta yüzlerce kediye ihtiyaçları var bugünlerde.
İnsanlar kedilerin tembel, uykucu ve nankör olduğunu söyler. Oysa tam tersi bulundukları ortamın negatif enerjisini alırlar. Çokça uyuma nedenleri, bedenlerine aldıkları negatif enerjiyi boşaltma gereğidir.
Hayatın sıkıntısını geçiren iki şey varmış. Biri müzik diğeri kedi.
Kedi besleyen bir insan olarak, kedilerin farklı hayvanlar olduğunu ben de belirtmek isterim.
Bir kere çok dürüstler. İnsanlar gibi duygularını gizlemek veya rol yapmak gibi bir özellikleri yok. Kötü maksatlı insanı algılar ve tavır koyarlar. Sırdaş ve şifacıdırlar.
Üstelik dünyanın en pahalı kahvesi kedi dışkısından elde edilir.
Endonezya’da yaşayan misk kedisinin dışkısından yapılan bir fincan kahvenin bedeli 50 sterlindir.
Misk kedisi en iyi kahve çekirdeklerin yer. Sindirim sistemindeki enzimlerle fermente olan kahve dışkıları, üreticiler tarafından toplanıp işlendiğinde çok lezzetli, pahalı ve mis kokulu bir kahve ortaya çıkar. Bunca övgüden sonra mutlaka bir misk kahvesi içmelisiniz. Kedinin mırıltısı da dışkısı da insanlar için gerekliymiş demek.
İnsanın her yaşta öğreneceği yeni şeyler var. Ben de kedim Cermen den hala birtakım şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Örneğin kediler Hayır demesini çok iyi biliyorlar. Hayır demeyi bilmek gerçekten de çok önemli.
Kediler ,başına buyruk ,boyunduruk altına girmeyen hür ,özgüvenli şahsiyetli hayvanlardır.Kimsenin maskarası olmazlar.Onurlarından ödün vermezler.
Kedi deyip geçmeyiniz.İnsanlığın onlardan öğreneceği çok şey var.
Yüz adet kediyi CHP ye girmeleri için iknaa ettim. Yakında genel merkeze gidip yerleşecekler. Duruş ve taviz vermemeyi , gerektiğinde nasıl hayır deneceğini öğretecekler. Umarım gelecek seçimlere kadar kediler bu işi başarır...
Hatta bu eğitim sürecinde bolca Misk kahvesi içmeyi de ihmal etmemeli CHP li parlamenterlerimiz. Benden söylemesi...
Kedi deyip geçmeyin. Kahvenizi için...
Onurunuzdan ve duruşunuzdan vazgeçmeyin.

BU KIŞ VE HER KIŞ...SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP YEMEK...
BİR KALP SEVGİ...