Hadi biz kahraman dedik, siz deyin değerleri. Kimdir bunlar? Nerede yaşamışlar, neler yapmışlar ki, kahraman ya da değer diye adlandırmış olalım? Değer nedir sonra ve elbette kahraman? Ne anlam ifade ederler?

Bundan 5-6 yıl önce, Samsun'un bütün ilçe ve köylerinin folklorik birikimini kültürel mirasını derlemek üzere yola koyulduğumda, hazin bir durumla karşılaşmış, içimde bir sancı gibi büyüdükçe büyümüştü.

İhtiyarlarımız babalarının, yetişkinlerimiz dedelerinin kahramanlıklarını duygulanarak anlatırken; son kuşağın umarsız tavırları, içime oturmuştu. Umarsız dememe bakmayın, nezaketen söylüyorum. Bazen dedelerine kızıyor bazen babalarının dedelerine dair kahramanlık hikayelerini ciddiyetten uzak, laubali davranışlarla önemsiz görüyorlardı.

Birkaç kuşak önceden değil, son kuşaktan bahsediyorum (!)

Bir keresinde Kıbrıs gazimiz girdiği çatışmayı anlatırken ağlamaya başladı. Çatışma anlarını, nasıl mevzi aldığını, nasıl savaştıklarını, gözyaşları içinde yanı başındaki arkadaşının anbean şehadetini anlatırken; oğlu hadsiz bir tepki ile babasının ağlamasından utanmışçasına, babasını azarlamaya kalkışmıştı. Şartlar müsait olsaydı ya da o babanın oğlu olmasaydı, tansiyonu bahane edip doyasıya hal hatır sormak geçmedi değil içimden.

Değersizleşme, değerlerden yoksun olmaktan çok daha tehlikelidir. ABD'yi düşünün. Onca uyuşmazdan bir millet tasavvuru oluşturmaya kalkıyor. Ulusuna o tasavvurla duygu aşılıyor. Çizgi roman karakterlerinden kahraman doğuruyorlar. Binde bir benzerini toplumuna iftiharla sunuyorlar. Çöpten yiyecek toplayan adama, yarısına kadar içtiği suyu çöpe atarken, çöpe değil de çöp toplayana veren adamı 'değer' olarak pazarlıyorlar toplumuna.

Bir onlara bakıyorum bir de bize…

Hüznüm kadar umudum da var şüphesiz.

Şüphesiz bu konuda farkında olanlar, bir şeyler yapanlar var. Kimi dizi çekerek kimi film yaparak kimi konferans ve çalıştaylar düzenleyerek. Biz de bize düşeni yapalım istedik, sizlere 05 Şubat 2016 tarihi itibariyle 'Samsun'un Milli ve Manevi Kahramanları' Paneli ile ulaşmaya çalıştık, derdimizi, umursanmayan değer ve kahramanlarımızı paylaşmaya…

İlk oturumda 'Samsun'un Millî Kahramanları'nı paylaştık. Oturum Başkanı Prof. Dr. Şahin KÖKTÜRK Hocamıza, Panelistlerimiz; Eğitimci-Yazar Kazım MEMİÇ'e, Gazeteci Yazar Şair Adem ALAN'a, Eğitimci-Yazar Mehmet KÖSEOĞLU'na ve Gazeteci-Yazar Ahmet SEVEN'e katkılarından dolayı teşekkür borçluyuz.

İkinci oturumda 'Samsun'un Manevi Kahramanları' nı paylaştık. Oturum Başkanı Gazeteci Yazar Osman KARA ağabeye, panelistler; Eğitimci-Yazar Civan ÇELİK'e, Eğitimci Yazar Mustafa GENÇ Hocama, Gazeteci Yazar Ali KAYIÇI ve Şair -Yazar M.Halistin KUKUL Hocama müteşekkiriz.

Sadece bu mu? Elbette değil. Malumunuz Samsun Kültür Sanat Derneği gerçekleştirdiği programlarda protokol uygulamıyor. Duygu ve fikir alışverişini kendi doğallığı ile paylaşmanın derdinde arkadaşlardan müteşekkil. İnternetteki etkinlik vb. paylaşımlarla ilgili kitleye ulaşma derdindeyiz hepsi bu.

Gel gör ki, bunu görüp, protokol derdi taşımayan bizden biri olarak, gelip katılanlarda var bu şehirde. Sayın Canik Belediye Başkanımız Osman GENÇ mesela. Yoğun programından perde aralayıp panelimize koştu. İnternetten görmüş, içini okumuşuz, dert ortağıymışız, derdimizi paylaştık, hepimiz birlikte.

Sadece Canik'in değil hepimizin Başkanı Sevgili ve Sayın Osman GENÇ Başkanımız, çok teşekkür ederiz.

Ve elbette Samsun Öğretmenevi idaresine, müdür beye müdür yardımcıları ve personeline ve bizleri hiçbir programda yalnız bırakmayan kadirşinas arkadaşlarımız; tek tek şükranlarımızı sunarız, lütfen kabul buyurun.

Kimdi o değerler, merak edin diye paylaşmadık burada. Sahi merak ediyor musunuz?

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim.