n
n n Beni, normal bir sevgiyle sevme. Düşmanını sever gibi sev beni; ya da sahte dostlarını sever gibi. Kızdığında yumrukladığın duvar gibi sev. Ya da özlerken kopardığın birkaç tel saçın gibi…
n n
n n Gelişini beklemenin güzelliğiydi yaşatan; beni vuslatsızlığın gibi sev. Cehenneme döndürdüğün karşılaşmalarımız gibi sev. Yan yana ve iki ayrı dünyaydık; beni öte dünyayı sevdiğim gibi sev. Ölüm gibi sev beni, dirim gibi sev…
n n
n n Savaşlardan çıkmış yorgun yüreğimin harabesi… Yakama yapışmış ıstırap; avucuna bastığın sigaran gibi sev beni; köz gibi, duman gibi…
n n
n n Dünyadan kopuşum gibi sev beni; nefesim tıkandığında yetişemeyen nefesin gibi. Yağmurun seni buluşu gibi sev ve bunu umursamayışın gibi…
n n
n n Yoldan geçene dağıttığın selâmın gibi sev… Umursamaz yürüyüşlerin gibi, çıkmayan düşlerin gibi... Rüzgârdan nem kapışın gibi, her sözü kavga yapışın gibi, kızgın kara bakışın gibi sev…
n n
n n Zamanla inatlaşır gibi sev beni, harcadığın hoyrat dakikaların gibi… Dönülmez kader gibi, döndüğün kader gibi, yükselen keder gibi… Ateşinde semender gibi sev beni… Buzunda buz kesişim gibi… Darağacımda ibrişim gibi… Sandalyemi tekmeleyen cellâdım gibi sev.
n n
n n Rafta tozlu kitaplar gibi, ruhsuz hitaplar gibi sev… Çayda şeker gibi, hayata günah eker gibi… Öğüten değirmen gibi sev.
n n
n n Dudakta ıslık gibi… Bir yarım türkü gibi sev, bir eksik şiir gibi…
n n
n n Paslı ayna… Düzen tutmaz hayatın gibi, dağılan hayatım gibi sev…
n n
n n Aşksızlığınla sev, şevksizliğinle.
nn
n