Mesleğimizin sigortacılık olması hasebiyle bu yıl ikincisini idrak ettiğimiz Sigortacılık haftası bizim de yazımızın konusu oldu. Olmasaydı abesle iştigal olurdu herhalde. Zaman zaman elimden geldiği, dilim döndüğünce sigorta bilinci ile ilgili yazıyorum bu köşeden. İşte sigortacılık haftası da böyle bir düşüncenin ürünü. Yani Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünün bir tanıtım stratejisi aslında. Amaç sigorta bilincini artırmak ve setörü tanıtmak.
Aslında sektör ekonomik gelişmelere paralel olarak son 10 yılda önemli bir mesafe kaydetti. Kurumsal bir kimlik kazanmanın yanında sigortacılık kanunundaki düzenlemelerle de çağa ayak uydurma anlamında önemli adımlar attı. Çağa ayak uydurma dedim çünkü hayatın her aşamasında ve attığımız her adımda bizi takip eden risk, sürekli şekil ve boyut değiştirmekte. Gelişen ekonomilerle de orantılı olarak çeşitliliği her geçen gün artmakta ve her geçen gün yeni ihtiyaçlara cevap verecek ürünler ortaya konulmakta. Avrupa Birliği uyum sürecinin de etkisi ile bu gelişim ve değişimin hiz kesmeden süreceği aşikar.
Özellikle sorumluluk sigortaları anlamında önemli gelişimin yaşandığı günümüzde yakın geçmişte telaffuz edemediğimiz ürünler hayata geçirilmiş ve insanların hayatını kolaylaştırmıştır. Yine yakın geçmişte sigortacılık bilincinin kasko ve trafik sigortalarından ileri gitmediği o günlerden bu günlere önemli aşama kaydedildiği ortadadır ama yeterli değildir.
Ne yazık ki sigortacılığın geçmişteki cılık imajının izlerinin önemli ölçüde silindiği bugünlerde sigorta sektörünün ekonomimize katkısı hafife alınacak cinsten değildir. Ancak küçücük primlerle kocaman riskler güvence altına alınabiliyorken ülkemizde sigaraya ödenen para; sigorta için ödenenden çok daha fazladır.Bu bağlamda tüm sigortacı meslektaşlarımın Sigortacılık Haftasını kutlarken halkımızın keşke demeden önce, sigorta bilincini artırması anlamında faydalı olmasını diliyorum.
Sevgiyle kalın....