2024-2025 fındık ihracat sezonunun başladığı 1 Eylül’den itibaren Türkiye, uluslararası pazarda büyük bir başarıya imza attı. Karadeniz Bölgesi'nde yoğun bir üretim sezonunun ardından, fındık ihracatından elde edilen gelir, geçtiğimiz yıllara kıyasla dikkat çekici bir artış gösterdi.

Fındık İhracatında 811 Milyon Dolar Barajı Aşıldı

2024-2025 sezonunun ilk üç ayında Türkiye, 811 milyon doları aşan bir ihracat geliri sağladı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 1 Eylül-30 Kasım arasındaki dönemde toplam 100 bin 426 ton fındık ihraç edildi. Bu miktar, önceki sezona göre önemli bir artış gösterdi.

Geçen Sezonla Karşılaştırıldığında Büyük Bir Artış

Geçen yıl aynı dönemde, 83 bin 53 ton fındık karşılığında 569 milyon dolarlık bir gelir elde edilmişti. Bu yıl, 2024-2025 sezonunda ise hem ihracat miktarı hem de gelirde büyük bir artış yaşandı. Bu gelişme, Türkiye’nin fındık üretimindeki rekabetçi gücünü ve dünya pazarındaki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

AFAD Duyurdu: Akdeniz'de Korkutan Deprem! AFAD Duyurdu: Akdeniz'de Korkutan Deprem!

Türkiye Dünyanın Fındık Üretiminde Lider

Türkiye, yıllık fındık üretiminde dünya çapında en büyük paya sahip ülkelerden biri. Karadeniz Bölgesi, özellikle Trabzon, Ordu, Giresun gibi iller, fındık üretiminin merkezi olarak dikkat çekiyor. Yüksek kaliteli fındık üretimi, Türkiye’nin küresel pazarlarda öne çıkmasını sağlıyor.

Fındık İhracatında Türkiye'nin Rekabet Gücü

Fındık, Türkiye için sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda önemli bir ekonomik değer taşıyor. Özellikle İtalya, Almanya ve Fransa gibi ülkeler, Türkiye’nin fındık ihracatının başlıca pazarlarını oluşturuyor. Türk fındığının kalitesi, dünya çapında talep görmesini sağlarken, bu alandaki üretim ve ticaret her yıl daha da büyüyor.

2024-2025 Sezonunda Beklentiler

2024-2025 sezonunun ilk üç ayında elde edilen başarılı ihracat performansı, yıl sonu hedeflerini de yukarı taşıdı. Uzmanlar, yıl sonunda Türkiye'nin fındık ihracat gelirinin önemli bir rekor kırabileceğini belirtiyor. İhracatçı birliklerinin ve üreticilerin işbirliği, bu olumlu ivmenin sürmesini sağlayabilir.