Memleketi turlarım aklıma estikçe.

Fırsattır bu kaçamaklar yöre insanımızla yakınlaşmaya.

Yağmurlu günlerin bitimiyle kendimizi bulduk Ballıca mağarasında.

Doğal güzellikler arasında farklı rotadan inişe geçtiğimizde, önümüzde 'İşte yaşanacak köy' dedirten yerleşim yeri.  

Ovacık derli, toplu sanki birbiriyle kenetlenmiş bir köy.  

                Baktık evlerin arasında Anadolu kadınları koyu sohbette.

Selamlaşıp 'Yol boyu dut ağacı bulamadık' serzenişiyle girdik aralarına.

Hemen çay demliyoruz, ayran yoğurt getirelim sözcükleri.

Misafir bereketiyle gelir inancına sahip insanımız.

Öylesine cömert, öyle insan canlısı ki...

Sıcak muhabbet, içten sözcükler bizi yolumuzdan alıkoydu.

Milleti millet yapan asil duruştan memnuniyet duyarken, sosyolojik tabloda yer ediniyor ve izin alarak yolumuza devam ediyoruz.

İlçeden ayrılıp medeniyete ev sahipliği yapan Tokat'tayız.

Tarihsel dokuda sokakları arşınlarken, ata yadigârı eserlere verilen emeği ortaya çıkaranları şükranla anıyoruz.

'Aman gelmişken şurayı görmeden geçmeyin' önerileri.

 'Yorulmuşsunuz size ne ikram edebiliriz' diyen yüzler.
                İnsanımızın ilgi ve alakasın da bizi biz yapan değerler.
                Tarihi Taşhan, camiler, müzeler, Mevlevihaneler, hanlar, türbeler...
                Osmanlı sokağına çevrilen sokaklarda kendini bulanlar...

İnsanımızla diyaloğu önemseyip, Anadolu insanıyla kaynaşmaya gayret ediyoruz.

Dokuz yüz adım sloganıyla turizme açılan Tokat kalesinin eteklerinde Sulu Sokak.
                Geçmişten kalan mirasa sahiplenmiş olan Tokat şaşırtıyor bizi.

Müzeler o denli donanımlı ki; Tokat'ta tüm müzelerin ücretsiz olduğunu söylemeden geçersem haksızlık olur.

Açık hava sergisini andıran sokaklar muhteşem...

Saat kulesinin kenarı ağaçların altında nefeslenirken Mevlevihane karşımızda.

Yine Tokatlı ablamızla tatlı bir muhabbet.

Kırk yıllık dost gibi içimizi döküyor, dertleniyoruz.

Eşini kaybeden, çocuklarının her birini meslek sahibi yapan cefakâr anne, bizi evinde misafir etmek istiyor.

Bu ne güzel alçak gönüllülük yarabbi.

On dakika önce tanışanlar arkadaş, dost canlısı.

Sadece bu olsa. Saatler önce şehrin kalabalığında yol yordam sorduğumuz kişiyle, tevafuk ki tekrar karşılaşıp yorgunluğumuza tanık olunca 'Akşam misafirimiz olun' teklifi.

Anadolu'nun Öyle Kapıları Var ki.
                Gönüllerde buluşuyor, duyguları paylaşıyorsun...

Tokat'ta o kapıların anahtarını düşürmeden.      

Devam ediyoruz Sivas ellerine.