Marmara Sarsıldı, İstanbul Ayakta Kaldı
23 Nisan 2025’te Marmara Denizi merkezli 6,2 büyüklüğünde bir deprem, İstanbul ve çevresinde hissedildi. Ancak beklenenin aksine büyük bir yıkım ya da can kaybı yaşanmadı. Peki, bu sarsıntı nasıl ciddi bir felakete dönüşmeden atlatıldı?
📉 Depremin Gücü Nerede Kaldı?
Uzmanlara göre İstanbul’un bu sarsıntıyı hasarsız atlatmasındaki en büyük etken, depremin merkez üssünün kente uzak olmasıydı. 23 kilometrelik bir mesafe, etkileri önemli ölçüde azalttı. Prof. Dr. Okan Tüysüz, "İstanbul içinde aktif fay yok, Marmara Denizi’nde" diyerek asıl tehlikenin hâlâ açıkta olduğunu belirtti.
⏱️ 13 Saniyelik Kritik Süre
Depremin kısa sürmesi de yıkımı sınırlayan bir başka etken. Sadece 13 saniye süren sarsıntı, 1999 ya da 2023 depremleri gibi dakikalarca süren yıkıcı etkileri ortaya çıkarmadı. Ancak uzmanlar uyarıyor: "Bu bir uyarıydı, rehavete kapılmak tehlikeli olur."
🏗️ Yapılar Testi Geçti mi?
İstanbul'da 1.399 yapı ihbarı alındı, 7 binada az hasar tespit edildi. Ancak Türkiye Deprem Vakfı’ndan Cemal Gökçe’ye göre bu tablo yanıltıcı olabilir. “Bazı haneler hasar bildirmemiş olabilir” diyor. Gerçek yapısal dayanıklılığın ancak 7 ve üzeri büyüklüğündeki bir depremle ölçülebileceği vurgulanıyor.
📍 Zemin Kalitesi ve İvme: Sessiz Tehlike
Depremin ivmesi sadece 0,2g olarak ölçüldü. Bu, “üçüncü derece deprem bölgesi” düzeyinde sayılıyor. Ancak İstanbul’un olası büyük bir depremde 0,6g’ye kadar ivmeye dayanacak şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, zemin kalitesinin ve yapı standardının hâlâ yeterli seviyede olmadığını savunuyor.
🚨 Toplanma Alanları ve Altyapı Yetersiz mi?
1999 depreminden sonra belirlenen 496 toplanma alanı, zamanla yapılaşmaya açıldı. Şu an resmi olarak 2.864 alan olduğu belirtilse de TMMOB gibi kuruluşlar bu sayıların sahada karşılığının olmadığını söylüyor. Ayrıca deprem sırasında telefon hatları kilitlendi, trafik durdu. Bu durum, büyük bir felakette iletişimsizliğe ve kaosa yol açabilir.
📢 Uzmanlar Uyarıyor: ‘Rehavete Kapılmayın’
Prof. Dr. Tüysüz’ün uyarısı net:
"Deprem oldu bitti demek en büyük hata olur. İstanbul'da on binlerce yapı hâlâ risk altında."
Uzmanlar, bu depremin İstanbul’un yapısal gerçekleriyle yüzleşmesi için bir fırsat olduğunu söylüyor. Afet bilinci, yapı denetimi ve iletişim altyapısı konusunda atılacak her adım, olası bir büyük depremde hayat kurtarabilir.