n
n n Avusturyalı Yahudi bir gazeteci olan Theodor Herzl tarafından 19. yüzyılın sonlarında dünya gündemine getirilen siyonizm; pek çok kaynakta Yahudiler için bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan meşru bir ulus-devlet ideolojisi olarak nitelendirilmektedir. Ancak gerek bugüne kadar yapılan uygulamalar, gerekse siyonist liderlerin kendi açıklamaları siyonizmin pek çok Yahudi için bunun ötesinde bir anlam ifade ettiğini göstermektedir.
n n Theodor Herzl ve beraberindekiler dine dolayısıyla da yaratıcıya iman etmemekle birlikte Yahudiliği bir inanç olarak değil, sadece bir ırk olarak görüyorlardı. Onlara göre Yahudiler, diğer Avrupa ırklarından farklı bir ırktılar, bu nedenle de onlardan ayrılmalı ve kendilerine ait topraklarda yaşamalıydılar.
n n Yahudiler için aradıkları toprakların neresi olacağını düşünürken de, Yahudilerin kutsal değerlerini gözönünde bulundurmamışlardı. Hatta Theodor Herzl in Uganda Planı adıyla tanınan projesine göre; Herzl ilk önceleri Uganda yı ideal vatan olarak düşünmüştü. Filistin e ise konjonktürel karar vermişti. Filistin in seçilmesindeki temel neden, Türklerden boşalan alanın Ortadoğu’daki dalgalanmalarıdır. Kutsal değerlerle değil, bu toprakların Yahudilerin tarihi toprakları olduğu bilinci oluşturularak doldurulacak bir boşluğa ilk adımlardı. Zira Filistin toprakları, bütün semavi dinlerde oldukça önemli ve ayrıcalıklıdır.
n n Siyonistler, diğer Yahudilerin de görüşlerini benimsemeleri için çalışmalar başlattı. Dünya Siyonist Örgütü, Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı pek çok ülkede Yahudilerin diğer milletlerle birarada huzur içinde yaşamasının mümkün olmadığının , Yahudilerin ayrı bir ırk olduklarının , dolayısıyla kendilerine ait bir vatana göç etmeleri gerektiğinin propagandası yapıldı. Pek çok Yahudi topluluğu da bu çağrıları dinlemedi!
n n Siyonizm karşıtı Yahudiler açıkça İsrail Devleti ne karşı tavır alırlarken, fanatik Yahudilere göre vaadedilmiş topraklar Yahudilerindir ve sonsuza kadar da Yahudilerin olacaktır .
n n Türkiye’nin Güneydoğusunu da kapsayan vaadedilmiş o topraklarda eğer İsrail hakimiyeti yoksa alabildiğine terör vardır! Sistematiği fark ediyor musunuz? İlerleyen zamanlarda bu konuyu ayrıca paylaşacağımız için şimdilik öteleyip konumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz…
n n İsrailli devlet adamı Amnon Rubinstein ın da ifade ettiği gibi; Siyonizm, Yahudilerin kutsal topraklarına ve sinagoga karşı başlatılmış bir başkaldırı idi. 15 siyonist ideolojiyi kınayan ve eleştiren pek çok Yahudi vardı. Dönemin önde gelen din adamlarından Haham Hirsch ise siyonizmin gerçek planını şöyle ifade ediyordu: Siyonizm, Yahudileri yalnızca bir millet olarak tanımlamak istiyor... Bu bir sapkınlıktır.
n n Ünlü Fransız düşünür Roger Garaudy ise şunları söylüyordu: Dindar Yahudilerin en önemli düşmanlarından biri, 19. yüzyılın ırkçı ve sömürgeci Avrupası nda ortaya çıkan aşırı milliyetçi, ırkçı ve sömürgeci bir ideoloji olan siyonizmdi. Batıdaki sömürgeci hareketleri ve milletlerin bir diğeriyle savaşmasını teşvik eden bu mantık, bir intihar mantığıdır. İsrail her üç ilahi dinin temeli olan Hz. İbrahim in inancına dönmediği müddetçe, gerçek bir Ortadoğu barışının gerçekleşmesi veya İsrail in geleceğinin güvence altına alınması mümkün değildir.”
n n Siyonizm dünya siyaset sahnesine ırkçı ve Yahudilerin diğer milletlerle birarada yaşayamayacağı yanılgısını savunan bir ideoloji olarak çıktı. Bu çarpık bakış açısı önce diasporada yaşayan Yahudiler için büyük sorunlara neden oldu. Daha sonra da Ortadoğu da yaşayan Müslümanlara -İsrail in işgalci ve baskıcı politikaları nedeniyle- kan, ölüm, terör ve yokluğu getirdi. Kısaca, Siyonizm aslında dini değerlerden değil seküler felsefelerden beslenen bir ideolojidir.
n n Netice itibariyle Gazze’ye bomba yağdıran zihniyet budur!
n n Mevla kendi vatanlarında esir bırakılmış Filistinlilerin yar ve yardımcısı olsun.
n n Sağlıcakla kalın.
n