Atatürkün Milli Mücadeleyi başlattığı
Samsun; Atatürkün şehriolmanın
avantajını kullanabildi mi?..
Bu tarihsel farkı,turizm açısından
değerlendirip,şehrin manevi ve maddi
zenginliğine bir katkı sağlanabildi mi?..
Konya Mevlana ile Şanlıurfa peygamberler şehri olmakla
markalaşmadı mı?..
Binlerce yerli ve yabancı
turistin bu şehirlere gelmesiyle
el sanatlarından konaklama tesislerine
kadar geniş bir alanda
ticaret gelişmedi mi?..
Dönemin Valisi Metin İlyas Aksoy,
Bandırma Vapurunun
yapılması için İl Özel İdaresinden
kaynak aktarırken, Vapur yerine yollara harcansın
diyenler; yarını görememişlerdir...
Yapılmasın diye karşı çıkılan
Bandırma Vapurunu her gün yüzlerce
yerli-yabancı turist kafilesi ziyaret etmektedir...
Samsun, bu eksikliğin farkına yeni varmıştır...
Vali Hasan Basri Güzeloğlundan
bir sohbet sırasında dinlediğim proje hayata geçer,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Ziya Yılmazın Protokol Yolundaki
çalışmalar da buna eklenirse,
bu şehir, geç de olsa Atatürkün şehri olmayı
kazanca dönüştürecektir...
Dünyanın pek çok ülkesinde,
rehberlerin sanal kahramanlık
öykülerini gerçek gibi anlattığı günümüzde,
Türk milletinin yarattığı mucizenin
ilham kaynağının
Samsun olduğunu da anlatamadık...
Büyük Önder, 20 Eylül 1924te Ordudan
Hamidiye zırhlısı ile Samsuna geldiğinde, onuruna verilen yemekte bu gerçeği şöyle ifade etmiştir:
Ben Samsunu ve Samsun halkını gördüğüm zaman
memlekete ve millete dair bütün tasavvurlarımın, kararlarımın herhalde yerine getirilebilir olduğuna bir defa kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve durumlarında gördüğüm, gözlerinde okuduğum vatanseverlik, fedakarlık, ümit ve tasavvurlarımı müsbet bir inanca götürmeye yeter olmuştu.
Atatürkün bu sözlerini
hatırlatarak, Milli Mücadelede Samsunun rolü büyük deyip,
bu gururu tam anlamıyla yaşayamadık...
Tütün İskelesinden çıkıp Mıntıka Palasa varışı, Badırlı köyünde verilen moladan sonra eski Ankara Yolunu takip edip Havzaya gelişi, Mesudiye Otelinden ilk milli mitinge uzanan
18 günlük serüveni ve Samsunun Yunan gemileri tarafından
bombalanışını...
Rehber uydurmalarına
gerek bırakmayan gerçek bir destan var ortada...
19 Mayıs 1919, bir milletin uyanışının
başlangıç tarihidir....
19 Mayıs 2008 ise bu unutulmaz milli değerin
Samsuna kazandıracağı manevi ve maddi katkıları
görmeye başladığımızın
tarihi olmalıdır...
Bir taşla iki kuş vurmak, işte buna denir...