Darbe sonrasında bize dipçik lazımmış diyenlere karşı 'Kaç yıl geriye gittik; milletimizin adalet, kalkınma, ileri ülke olma davası ne olacak şimdi?' diye roman kahramanı konuşturdum. Bu yüzden ilk olması gereken bu kitabım bastırılmadı. 1970-80 arası tarihe ışık tutmak için gecemi gündüzüme kattım. 30 yıl sonra tam da eğitimci olarak uğradığım büyük bir haksızlık sırasında ülkemin özeti İstanbul'un Belediye Reisi milletin bu davasının adını partisine koydu. Şimşekler çakar oldu gözlerde, çınlaması durmadı kulakların. Millî şairimiz Mehmet Emin Yurdakul'un 'Ey mübarek Anadolu toprağı, hani senin bahtiyarlık hukukun?' feryadını duymuşcasına hizmetler de yapmıştı ya İstanbul'a; dalga dalga yayıldı Adalet ve Kalkınma hareketi Anadolu'ya.

Panik başladı güç odaklarında tabi. Gelmeyen kaldı mı başına? Ama nafile… Başbakan oldu tüm engellemelere rağmen, milletin adamı oldu, bugün Cumhurun başında. Önünden ardından, sağından solundan… en acısı da yanıbaşlarından vuran vurana!

Tek başıma kalsam da 2002 seçimlerinden önce Samsun'da Mehmet Kurt kardeşimle katıldığım bu davadan dönmem! Uğradığım haksızlık, Reis iktidar olunca da giderilmedi. Ne makam ne mevki ne de aday listelerinde yer nasip olmadı, büyük ihtimal olmayacak da. Bize düşen bundan sonra aksakal olarak doğruları konuşmak. Lakin durmuyor saldırılar, Reis'e de hasbî dava adamlarına da.

Taş olsaydık erirdik ya toprak, Anadolu toprağı, dayanıyor hala! Sanılmasın ki fani bedendir, nefisdir dayanan! Milletin ruhu bu. Eskiler de görüyor bunu ki birer birer millî duruş diye diye bütünleşiyorlar çevresinde. Niye? Atatürk'ten sonraki bütün liderlere boyun eğidirilmedi mi?

İnönü Rusya'ya boyun eğip kendisine sığınan Azerî soydaşları teslim etti. Menderes baş verdi, Demirel gidip gidip geldi, Özal'a saldırdılar, konuşamam dedi, sırlarıyla vefat etti gitti. Ecevit hasta edildi, Çiller ekonomistti krize girdi, şimdi gelmiş millî duruş falan diyor. Sen dursaydın öyle, niye duramadın? Erbakan terledi, istifa etti. Bahçeli Devlet de çaresiz seçim dedi ve… Reis geldi. Allah aşkına millet aşkına görün bu gerçeği artık ne olur! Kim diyor şimdi dirayetle alayınız gelin, topunuz gelin diye? Felaketler içinden sıyrıla sıyrıla destan yazan, destanlaşan kim?

Ben bu cumhuriyetin 40 yılda 30 bin öğrenci yetiştirmiş öğretmeniyim. Felaketlere boğulmak isteniyoruz, nasıl böyle bir ruhu, imanı terk ederim? Haksızlıklar benim derdim, davaya zarar haksızlıklar… Reis'in yanıbaşında ona iltifatçı olup da yol arkadaşlarına ulaşılmaz olanların haksızlıkları! Kibir yüklenmiş ruhları. Güçlü olmak için doğru bilgi taşımıyorlar Reis'e.

Samsun, Ordu, Muğla üç ayrı çevrem. Muğla için mükemmel diyor muyum? Diyorum. Listebaşı Mehmet Yavuz Demir eğitimci. Diyor ki 6.sırada başladım, demek ki iyi çalıştığım düşünülmüş, bugün birdeyim. Bunun sorumluluğu ağır, üçü garantiledik ama 4 götüreceğiz inşallah, liderimize mahcup olamam. Geçen dönem 2 vekili vardı Muğla'nın. Ancak 4'e motive olmuş bütün yol arkadaşları. Bunu listenin başındakinin coşkusu yapıyor. 2. sıra Sayın Yelda Erol da medya mensupluğu gücüyle nefes nefese! Buradaki anlayış, oy potansiyelinin yüksek olduğu Samsun, Ordu gibi yerlerde de olmalıydı. Eleştirim bu. Şimdi eleştiri zamanı değil diyen yol arkadaşlarıma da sözüm, eleştiri zamanında yapılmazsa unutulup gitmez mi? Sonra da tekerrür etmez mi? Etmedi mi geçmişte? Bugün milletin davasına sahip çıkacak adaylar görüyor STK mensupları başka partilerde ve dile getiriyorlar bunu.

Başka illerle ilgili yorum yapmak istemezdim ama örneğin önceki Başbakan Davutoğlu ekibi tümüyle tasfiye edildi deniyor. Doğruysa yanlış olmuş. Sebep olanlar hatalı bence. Birlik dirlik nasıl sağlanacak? Kahraman şehidin kardeşi Soner Halisdemir Niğde'ye başvurmuştu, o da listede yok! Liste başındaki dava adamı demeliydi ki çekileyim de o yazılsın. Benim aradığım adalet bu! Hani hasbî fedakarlık?

Kısacası tepeden listeyle hak yerini bulamıyor. Niye? Beşer şaşar, denmemiş mi? Teşkilat ve STK mensuplarının oy çokluğunu gözler önünde açık etmeli. Bu bütünleşme yoluna, el ele tutuşalım da çıkalım artık. Herkes nalıncı keseri gibi kendine yontuyor; böyle olmasın, olamasın! Her alanda olduğu gibi bu yolda da örnek olmak milletin adamı lidere yakışandır.