Önceki gece, Yazı işleri Müdürümüz Okan Aralan, İbrahim Özyer'in vefat ettiğini söylediğinde, inanamadım. Okan Aralan da inanamamıştı; "Abi doğrulatalım" dedi...
Birkaç arkadaşa ulaştım. Ülkücü camiada hatırı sayılır yeri bulunan Osman Kara ağabeyimizi aradım. O da bir yakın arkadaşından yeni öğrenmişti. Sonrasında gelen telefonlar, 'Duydum mu?' ifadeleriyle bu acı haber için çaldı...
O saatlerde, gazetenin birinci sayfasında son kontrol yapılmış, baskıya gönderilmek üzere onay bekliyordu...
Görsel yönetmenimiz Mehmet İnce'yi arayarak, sürmanşetteki bir haberi çıkarttım. Ona kullanacağı fotoğrafı söyledim ve ardından haberi verdim. Başlığın spotuna da "Samsun'un çilekeş siyasetçisi" yazdırdım...
Çünkü o, siyasetin "sefa"sını sürenlerden değil, "cefa"sını çekenlerdendi...
Özyer için "Çilekeş siyasetçi" demem o yüzdendi...
Uzun yıllar Milliyetçi Hareket Partisi'nde il başkanlığı yapmıştı. Güçlü dava arkadaşlarıyla kongre mücadeleleri yaşamış, o süreçte partisinin milletvekili ve büyükşehir belediye başkan adayı olmuştu...
Milletvekili sıralamalarında yaşadığı hayal kırıklıkları ve seçimlerde aldığı sonuçlara rağmen hiç yılmamıştı...
Camiasında seveni olduğu kadar, sevmeyeni de vardı. Samsun'da, genç yaşına rağmen uzun soluklu siyaset yapan biri için böylesi "duygusal gel-git'ler normaldi...
İbrahim Özyer, öyle zengin biri değildi. Mesleği, serbest muhasebecilik ve mali müşavirlikti. Birikimlerini siyaset uğruna harcamıştı. Sevgili eşi, Devlet Hastanesi'nde hemşireydi. Onu, 35 yıl önce Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabirlik yaptığım yıllarda tanımıştım. Kulakları çınlasın gazeteci arkadaşım Ali Orhan'a çok takılırdı. Emekli olmuştu. En son halı sahada ayağım kırıldığında İbrahim Özyer'le birlikte ziyaretime geldiğinde görmüş, o günleri gülerek yad etmiştik...
İbrahim Özyer, benden yaşça küçüktü. "Üstat' diye hitap ederdi. Onu eleştirdiğim konularda bile o gür sesine rağmen düşük volümle cevap verirdi. Saygısızlığını bilmem!..
MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye karşı başlatılan kongre sürecinde ön saflardaydı. Bir zamanlar baba-oğul ilişkisinde yaşadıkları vardı.
Bir dönem önce hemşerim, arkadaşım Müsavat Dervişoğlu'nu genel başkanlıkta desteklemişti. Sonra ki genel kurulda da yine onunla birlikte hareket etti.
O zorlu günlerde hep Meral Akşener'in en yakınındaki isimlerden oldu. Akşener de onu İyi Parti'nin Kurucular Kurulu'na alarak, vefasını gösterdi…
İYİ Parti'den milletvekili adayı adayıydı. Başvurular genel merkeze yapıldığı için pek duymamıştı. Ancak, onu yakın tanıyanlar, kesinlikle aday olacağını biliyordu. Listeler açıklanmadan önce, Haber Medya'yı ziyarete geldiğinde, birinci sırada olacağına dair umudu yüksekti.
Öyle ya bir "mücadele adamı" olarak bu sıra, onun hakkı olmalıydı. Ancak, "Birinci sırada olmazsam, olmaz" demedi. Listenin ikinci sırasında yer bulduğunda da tepki daha çok medyadan gelmişti. Büyükleri öyle istediyse ne diyecekti. Onun 'siyasi kültür'ünde böyle bağlılık vardı. Umudunu kırmadı ve ikinci sırada da olsa milletvekili seçileceğine inanıyordu...
Ve seveni sevmeyeni herkesi üzüntüye boğan o acı trafik kazası oldu...
Oğlunun kullandığı minibüsle, akrabası olan İl Başkanı Ömer Süslü ve beraberindeki iki arkadaşıyla Ankara'ya aday tanıtım toplantısına giderken, Kırıkkale'de geçirdikleri trafik kazasında ağır yaralandı. Ömer Süslü'nün tedavisi Samsun'da, onun ki ise Ankara'da Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sürdürüldü.
Ömer Süslü'nün durumu iyileşiyordu. Hatta, onu MHP Lideri Devlet Bahçeli, Samsun'a geldiğinde ziyaret etmişti. Bu bir vefa örneği olarak, gerçekten de hoşuma gitmişti...
İbrahim Özyer'in durumu kritikti. Üst üste ameliyatlar oldu. Önceki gece ise iki kez üst üste geçirdiği kalp krizi sonrasında yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı...
Nereden nereye?..
İbrahim Özyer'in vefat haberinde, 'Samsun'un çilekeş siyasetçesi" ifadesini kullanmamın nedeni; onun mücadelelerle geçen "siyaset yolculuğu"nda yaşadıklarıydı...
Ne söylesek, boş!..
"Yalan dünya" dedikleri bu işte...
Sevgili kardeşim İbrahim Özyer'e Allah'tan rahmet; değerli eşi başta olmak üzere kederli aile fertleri, yakınları, arkadaşları ve İYİ Parti camiasına başsağlığı diliyorum...
Mekanı cennet olsun!..