n

n

n Torosların eteğinde yüzünü Akdeniz’e dönmüş küçücük bir köyde ellili yaşlarda bir adam; gün boyu çalıştığı tarladan yorgun argın bir şekilde evinin yolunu tutar.

n

n Tez zamanda evine varıp elini yüzünü yıkadıktan sonra dinlenmek için oturduğu divanda yiyecek içecek konur önüne ve başlar yemeye.

n

n Yemek bitmek üzeredir ki, yeni evlendirdiği küçük oğlu içeri girer.

n

n Oğluna karşı öfkelidir ama gizlemeye çalışır.

n

n Gün boyu tarlada adeta güneşin altında haşlanmış ama yardımına gelen olmamıştı, canı sıkkındı.

n

n “Aylak aylak dolaşıp durur akşama kadar, kahvede oyun da cabası” diye geçirdi içinden.

n

n Daha yeni evliydi biraz ona biraz da cahilliğine verdi.

n

n Akşam akşam huzursuzluk çıkmasın diye de hiçbir şey olmamış gibi davrandı, selamını aldı ve bitmek üzere olan yemeğe devam etti.

n

n Yeni evli küçük oğlu pürneşedir. Hele bir de akşam çayı gelip sohbetle karışık çay keyfi yapılınca hepten seleyi suya verir.

n

n Başlar karısıyla şakalaşmaya.

n

n Ağız laf şakası derken ipin ucu kaçar ve başlar el kol hareketiyle şakalaşmaya.

n

n Taze evlidir, cahildir, falandır filandır dese de kendi kendini daha fazla kandıramaz ve oğluna öfkeyle bağırır:

n

n -Demşeklik yapma!

n

n Oğlan şaşırır korkar susar. Eli kolu bağlanmış gibi donakalır ancak gitgide de meraklanmaya başlar.

n

n “Lan” der kendi kendine “Demşeklik nedir?

n

n “Hadi eşşoğlu eşeği bileyozda bu demşeklik nedir” diye de meraklanarak mırıldanır.

n

n Aradan biraz zaman geçmiş annesi araya girmiş öfkeli baba sakinleştirilmişti durum normale dönmüştü ki, küçük oğlan bulduğu ilk fırsatta soruverdi babasına:

n

n -Allahını seversen söyle garı, demşeklik nedir baba, merak ettim ?

n

n Memnuniyetsiz bir yüz ifadesiyle:

n

n -Demşeklik, senin yaptığındır oğlum, der babası ve devam eder:

n

n -Yol töre bilmemektir.

n

n -Nerede nasıl davranacağını bilmemektir.

n

n -Ağırlığını kaybetmendir.

n

n -Sululaşmandır, akıllı uslu durmayıp şebekleşmektir.

n

n -Yanını yöreni gözetmeden zırtapozluk yapmaktır.

n

n -Haddi hududu pervasızca çiğneyivermektir.

n

n Nasihatinin dinlendiğini görünce hemen bitirmeyip devam etmiş babası:

n

n -Demşek olmayacaksın yavrum!

n

n -Demşek adama kimse güvenmez.

n

n -Sen kendi ağırlığını taşımaya bak.

n

n Babasının çok abarttığını düşünerek araya girer taze damat:

n

n -E hiç mi şaka yapmayacağız. Der.

n

n Babası;

n

n - Gerektiğinde şaka da yapın, eğlenin de. Ama ne zaman? Gerektiğinde ve gerektiği kadar!

n

n -Bak, şakayı neye çevirdin. Demşekliğe düştün.

n

n -Demşeklik iyi bir şey değil oğlum.

n

n -Sakın ha, demşek olma, demşeklik etmeyesin!

n

n Demşeklerden uzak güzel günlere uyanın efendim.

n

n Sağlıcakla kalın.

n

n

n