Önceki gün, dün ve belki
bugün...
Neredeyse her gün
içimizi yakan şehit
haberleri, ajans bültenlerine düşüyor...
Anadolunun her köşesinden
yürekleri dağlayan ağıtlar yükseliyor...
Terör örgütünün,
asker-sivil ayrımı
yapmaksızın kurduğu tuzaklara,
kimin nerede, hangi saatte düşeceği belli değil...
Kah dağbaşında, kah şehirde bir parkta...
Geçenlerde Ankarada büyük bir iş merkezine konulan
bombayı, bu kez Bakırköyde işlek bir caddede gördük...
Yarın neresi acaba?..
Duyarlı tepkiler yine
bizden...
Hani, AB ülkelerinin
insani değerleri
el üstünde tutan söylemleri?..
Nerede insan haklarını
savunan örgütler?..
Bizden başkası yok!..
ABD ve Avrupa basını,
Türkiyede anaların
gözyaşlarını görmek istemiyor...
Siyasetçileri ne yazık ki
tepkisiz!..
Dedim ya bizden başkasından
ses yok...
Samsun Şehit Aileleri Derneği Başkanı Saadet Var,
dün arkadaşımız Haydar Öztürke yaptığı açıklamada,
Yeter artık! diyerek isyan ediyor...
1998 yılında Vanın Çatak ilçesi Narlıdere mevkiinde
teröristler tarafından şehit edilen
11 evladımızdan biriydi Hüseyin Var...
Ana yüreği bu, geçse de yıllar
diner mi evlat acısı?..
Saadet Var, Yeter artık! Birileri buna dur desin. diyor...
Askerin kararlı olması yetiyor mu?..
Hükümeti, muhalefeti, dahası
tüm Türkiye...
Ne yapabilirim? deme...
Bu ülkeyi sevmek, milli değerlerine
sahip çıkmak dahi,
satılmışlara karşı bir dik duruştur...