Kişinin zekasının normal veya normal üstü olmasına karşın yaşı, zekası ve verilen eğitim düzeyine göre beklenen düzeyde öğrenememe durumuna 'özel öğrenme güçlüğü' adı verilir. Öğrenme güçlüğü içerisinde okuma, yazma ve matematik alanlarında biri ya da birkaçında görülebilir. Disleksinin belirtilerine bakacak olursak; yazıların okunaksız oluşu, dikkatin zayıf oluşu, harfleri ve rakamları ters okuyup ters yazma, yön kavramında zayıflık, kısa süreli belleğin zayıf oluşu ve buna bağlı unutkanlık, gün ve ayları öğrenmede zorluk, çarpım tablosunu ezberlemede güçlük çekme gibi belirtileri sayabiliriz.
Disleksi bahsettiğimiz üzere bir hastalık değildir. Bu yüzden öğrenme güçlüğü için herhangi bir ilaç tedavisi mümkün değildir. Buna bağlı eşlik edebilen tanılarda ise Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu var ise medikal tedavi gerekli olabilir ancak eşlik eden bir tanı yok ise medikal tedaviye gerek yoktur. Öğrenme güçlüğüne yönelik hazırlanan eğitim programlarında ise bilişsel olmakla beraber davranışçı tekniklerin kullanılması da önemlidir. Öğrenme güçlüğü olan çocuğa bir yandan eğitsel terapi yapılmakla beraber bir yandan yaşayacağı uyum sorununu aşabilmesi adına psikolog eşliğinde terapi tekniklerinden yararlanılmalıdır. Bu yüzden başlanılacak olan tedavide çocuğun hangi düzeyde olduğu, yaş özellikleri, davranış özellikleri, sınıf düzeyi, çevresel özellikler ve aile yapısı göz önünde bulundurulmalıdır.
Eğitim sürecinde akademik anlamda yapılan desteğin yanında duygusal süreçle ilgili çalışmalar ile desteklenmesi çocuğun psikososyal anlamda gelişimine katkı sağlayacaktır. Öğrenme güçlüğüne bağlı olarak çocukta özgüven eksikliği ve benlik saygısında azalma görülebilir. Çünkü ne kadar çaba gösterirse göstersin yaşıtlarının yakaladığı başarıyı yakalayamamış olması durumun ciddiyetini arttıracaktır. Bu noktada verilen eğitimle beraber başarılı olduğunu görmesi güven duygusunu geri kazanması adına atılan en önemli adım olacaktır. Bu süreçte drama ile sosyal becerisini arttırmayı amaçlayan etkinlikler yapılarak hedeflenen gelişim noktasına ulaşılabilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta ise bu süreçte çocuğun başarılı olması veya notlarının yüksek olması değil, mutlu huzurlu ve kendinden emin bir çocukluk geçirmesi, yetişkinlik dönemini ise olabildiğince kaliteli bir şekilde geçirmesidir. Hepinize mutlu haftalar dilerim.