Düne kadar yurt dışına Türk pasaportuyla çıkan Barzaninin
fütursuzca efelenmesinin
nedenini sadece bugünkü iktidara
yüklemek haksızlıktır...
Geçmişteki iktidarlar,
Irakın kuzeyinde bir devlet
kurulmasının
ön hazırlıkları yapılırken,
buralara uzman gönderip
yapılanmalara hizmet etmedi mi?..
Sınır kapılarındaki
Türk akaryakıt tankerlerinden
ve TIRlarından makbuzlarla toplanan paralar,
Talabani ve Barzani arasında
bölüşülmüyor muydu?..
Saddamın ambargo uyguladığı
Irakın kuzeyinde ekonomik hayatın kanalları, Türkiyenin
elinde değil miydi?..
Terör örgütünün sızmalarını engelleyecekler
diye, bu iki nanköre silah ve mühimmat
yardımı yapan kimlerdi?..
Oradaki yerel televizyonları
kuranlar, Türkiyede hangi siyasilerin
yakınlarıydı?..
Bugünlere geliş, o günlerin
yanlışıdır ve de kendi kendimize attığımız kazıktır...
Rahmetli Ecevit,
bu gerçeği görmüştü...
Terörist başının teslim edilişinin
bir bedeli olduğunu da biliyordu...
Kemal Dervişin
hükümet ortağı oluşuna da ses çıkaramamıştı...
Hem partisinin içinden
hem de dışarıdan bir baskı vardı...
O günlerde ölüme de direndi ama
iktidardan uzaklaştırıldı...
Ecevit bu olup bitenleri
açıklasaydı, belki çok şey değişecekti...
Konuşmadı ya da konuşturulmadı...
Belki bir gün siyasi tarihçiler
yazacak ama iş işten geçmiş olacak...
Şimdi de bu hükümete dayatma var...
Amerika, Gidin, görüşün diyor...
Belirleyici söyleyince,
yapmamak olur mu?..
Kim, kime niye kızıyor ki?..
Al birini, vur ötekine...
Geçmişte hataları olanların
bugüne dair şikayetlerini görünce, şu hikayeyi
hatırlarım:
Hz. İsa döneminde, hafifliğiyle bilinen Menyeli Meryemin
taşlanması söz konusu olur. Kalabalık meydanda toplanır. Elleri ve gözleri bağlı kadın, taşlanarak öldürülecektir. Hz. İsa, kendisine bağlı olanlara
İlk taşı günahsız olanlar atsın diye seslenir. Herkes birbirine bakar. Kadının hayatı kurtulur.
Irakın kuzeyinde
izlenen politikalarda, hükümet olup da yanlış yapmayan var mı?..
Kayıkçı kavgası yaparak
kafa karıştıranlar, Iraka mal taşıyan şoförlerin
bile tanık olduğu gerçeği şimdi inkara kalkışıyor...
Taşları atarken,
günah sorgulamasını yapmak lazım...