n Ertuğrul Sağlam ile yapılan telefon görüşmesinden olumlu sonuç çıkmamış. Anlaşma sağlanamamış. Bırakın anlaşma sağlamayı anlaşmaya zemin yaratacak kadar dahi sürmemiş telefon görüşmesi. Cevabı da net olmuş; “Samsunspor’a gelmiyorum”
n
n
n
n Ertuğrul Sağlam adı ortalarda dolaşmaya başladığından bu yana ‘Samsunspor’a ne verebilir’ diye düşündüm durdum. PTT 1.Ligi nden uzak ve yeterince tanımayan biri nihayetinde… Alt ligde top koşturan oyuncuları ne kadar tanır, ligin psikolojisini ne kadar bilir? Bu tip sorular ister istemez küçük bir resmigeçit yapıyor zihinlerde…
n
n
n
n Bunlar gerçekler ve bu gerçekler ışığında Ertuğrul Sağlam ‘maça’ en az birkaç sıfır mağlup başlayacaktı. ‘Böyle bir riske neden girsin’ diye sormak yerine, ‘Samsunspor yönetimi böyle bir riske girmeyi hangi nedenle göze almış olabilir’ sorusuna yanıt bulmak sanki daha akıllıca… Eksilere takılıp artısını da es geçmemek lazım Sağlam’ın! İlk akla gelen artı; Ertuğrul Sağlam ile Samsunspor’un yaygın medyanın ilgisini çekeceği. Ya sonrası?
n
n
n
n Ertuğrul Sağlam ın gerek katıldığı panellerde gerekse TV konuşmalarında Samsunspor da çalışacağını beyan etmesinin ardından teklif götürülmüş. Anlaşılıyor ki Samsunspor yönetimi iyi niyetinin kurbanı olmuş. Gördük ki; kameralar önünde ve panellerde kürsülerden sarf edilen sözlerle gerçekler uyuşmuyormuş!
n
n
n
n Sağlam’ın Samsunspor’a gelmemesine şaşırmadım, tam tersi gelseydi şaşıracaktım. Gelecek planları içinde bugünlerde Samsunspor yokmuş. Sağlık olsun demekten başka çare var mı? Yaşanan süreçte ve teklifin kabul edilmemesinde herhangi bir anormallik yok. Ancak şu “Adam gibi adam, Ertuğrul Sağlam” yakıştırması yok mu; işte o biraz rahatsız ediyor. Bu sözü her okuduğumda veya duyduğumda; aklıma nedense Süper Lig de oynadığımız Bursaspor maçları geliyor…
n
n
n
n Bursa’da oynadığımız maçta; Zenke’nin bir pozisyonunda hakeme eliyle kart işareti yaparak yedek kulübesinden nasıl da hışımla fırlamıştı? Samsun da ise yapılan tezahüratın etkisiyle ilk dakikalarda kulübede oturmuş olmasına rağmen aynı heyecan ve kazanma isteği yine ön plandaydı. Sevgi kalptedir. Yapacak bir şey yok. Ancak yaşanmış örneklerin ışığında ‘adamlığın’ üzerinde şık durduğu kişiler olmasa!
n
n
n
n Örneğin Reşit Akçay’ın, 1461 Trabzon un başında çıktığı eski takımı T.Linyitspor maçında sergilediği tavır. Eski takımının düşme hattında olması onu nasıl yedek kulübesine ‘kilitlemiş’ atılan gole nasıl da tepki vermemişti. Maçın beraberlikle bitmesi sonrası sahayı nasıl başı önünde terk etmişti.
n
n
n
n Adam gibi adam… Kolay sarf edilemeyecek ve layığına söylenecek söz! Hangisine yakışacağına varın siz karar verin…
n
n
n