"Ev buzağından öküz olmaz" atasözüdür...
Çok sık kullanırım çünkü uygulaması yaygındır...
Bu şehirdeki kurumları yönetenlerin tercihini anlatır...
Ardındaki gizli beklentileri de ortaya serer aslında...
***
Bizim kurumlar birçok hizmette Samsun'u tercih etmez...
Ankara, İstanbul başta olmak üzere...
Genelde biraz uzak ve kalabalık şehirlerin firmaları ya da kişilerini tercih ederler...
Bu ilin değerlerini bilmeseler de...
Yapacakları işin kalitesini önemsemeseler de...
İş yaparken insanlara tepeden baksalar da...
Yapmacıklık ve yalakalık diz boyudur...
Ama bu nedenle 'öküz' yapılmazlar...
Onları 'öküz' yapan aracılardır, simsarlarıdır...
Kiminin Fetöcü...
Kiminin şantajcı...
Kiminin bilmem ne olduğunun önemi yoktur...
Mesele son derece 'duygusaldır (!)' aslında...
***
Düşünün...
Yapılacak bir iş var ve o işi Samsun'da yapacak en az 10 kişi var...
Ama Samsun'daki kişilere...
'Simsar payı'...
'Şişkin fatura'...
'Aracı ödentisi'...
Gibi 'ara' çözümler teklif edemezsiniz...
Teklif etseniz, kabul de etseler bile...
Kokusu kısa sürede çıkar...
Hadi adli bölümü sağlam diyelim...
Ama manevi olarak rezil olursunuz...
Adınız, 'Araklamacı'ya çıkar...
(Bu arada çok da kibar ifadeler kullandığımın da farkını hatırlatırım)...
***
Ama öküzü 'ev'den seçmezseniz...
Teklifler kolay yapılır, kabuller sorunsuz olur...
Duyulma ihtimalini de azaltmış olursunuz...
Böylece ortaya çıkan sonuç da...
Kafa da, cüzdan da rahat olur!
Hele bir de bunun yan bağlantıları güçlü ve arada hatırı sayılır siyasi uzantıları varsa...
Kaymaklı kadayıf...
Fetücüymüş,.. Şantajcıymış önemsiz kalır...
***
Çok mu karışık oldu...
Ev yerine Samsun...
Buzağı yerine iş yapan...
Öküz yerine iş karşılığı parayı koyun...
Eh gerisine de siz kafa yorun!
Her şeyi de yazardan beklemeyin canım…