Geçenlerde elektronik posta adresime gelen mektupla ilgili olarak araştırma yaptım. Meğer bu konuda ne çok dertli genç varmış...
Önce mektubu okuyalım:
Üniversitede okurken, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan harç almıştım. Ailemin durumu iyi olsaydı, zaten bu harcı alamazdım. Okulum bitti ve üç yıldan beri işsizim. İş bulamadığıma mı yanayım yoksa aileme hala yük olduğuma mı? Gerçekten de bunalımdayım. Geçenlerde eve polisler gelmiş. Anneme karakola gelmemi söylemişler. Karakola gittim, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna harç borcum olduğu için hakkımda Hapsen tazyik kararı olduğunu öğrendim. Zafer Vergi Dairesine gittim. Bu parayı yatırmazsam, hapse atılacağım söylendi. Neyse ki takside bağlattım borcumu ve hapisten şimdilik kurtuldum. İşim olsa bu parayı daha önce yatırırdım ve böyle bir olayla karşılaşmak istemezdim. Büyüklerimiz bu sorunu çözmelidir.
İşsiz üniversite mezununun mektubu, sitemlerle devam ediyor...
Konuyu araştırdım... Bu durumda binlerce genç olduğunu öğrendim.
Vergi Dairesi; 6183 sayılı Amme alacaklarına tahsili kanununa göre işlem yapıyormuş. Ana para, Ziraat Bankasına yatırılır ya da taksitlendirme yapılırsa, gençler hapis yatmaktan kurtuluyormuş...
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu alacaklarında da
Zaman aşımı olmuyormuş...
Edindiğim bilgiler böyleydi...
Anadan babadan ayrı, gurbette yıllarca cefa içinde
öğrenim görmüş ve üniversiteyi bitirdikten sonra da
iş bulamamış bu gençlerin kuruma olan borcu ne kadardır?..
İş bulup çalışandan istensin ama hala ailesinin eline bakan gençler ne yapsın?..
Devlet, şimdiye kadar kimleri affetmedi ki...
Mali durumu bozuk olan gençleri de affedebilir...
İktidar partisi milletvekillerine sesleniyorum...
Bu gençlerin feryadına kulak verin!..
Not: Türkiye Gazeteciler Federasyonunun Bursada yapılacak olan Başkanlar Konseyi toplantısı nedeniyle yazılarıma bir süre ara vereceğim. Yeniden buluşmak umuduyla...
