Her dört yılda bir yapıldığı gibi...
OMÜ'de de rektör adaylık seçimi yapıldı...
"Ben bu işi yaparım" diyenler arasından...
Öğretim üyelerinin oylarıyla...
Yüksek makam (!) YÖK'e sunulmaya layık (!)...
6 isim belirledi öğretim üyeleri...
Sanki üniversitede bir tek onlar varmış...
Üniversitelerin sahipleri sadece onlarmış gibi...
***
Hani...
Bir paket makarnaya oy verenlerin olduğu sistemi eleştirmek için...
"Profesörle çobanın oyu bir tutuluyor" deniyor da...
Birileri buna tepki gösteriyor ya...
Hadi üniversite seçimlerine de...
O yüksek demokrasi aşkınızla tepki koysanız ya...
Üniversitelerde öğretim üyesi olmayanların 'adam' yerine konulmamasını eleştirip yerden yere vursanız ya...
Yooook...
Çünkü bu haliyle şimdi işlerine geliyor!
Nerede bu üniversitenin öğretim görevlileri...
Çalışanları, memurları...
Ve işin odağındaki öğrenciler?
Seçilecek rektörün vereceği kararlar...
En çok onları etkilemeyecek mi?
***
Devam edelim...
YÖK, kendisine sunulmaya layık görülen 6 ismi inceleyecek (!)...
Mülakat (!) yapacak...
Sonra Cumhurbaşkanı'na sunulmaya layık (!) üç isim belirleyecek...
Cumhurbaşkanı da...
"Bu üç isimden hangisi bizim partiye daha yakın...
Hangisi bizim cemaatin onayını almış...
Hangisinde eş-dost kartviziti var" diye bakacak...
Onu OMÜ'ye rektör atayacak...
***
Zira sistem bu...
Dün buna itiraz edenlerin...
Bu işin yanlış olduğunu söyleyenlerin...
Koltuğa oturduktan sonra...
Yanlışı doğru gibi kabul etmesi...
Uygulamaya devam etmesi...
Bu ülkenin gelişememesinin temel nedenlerinden biridir!
***
Oysa demokrasi içinde sistem son derece basittir...
Öğretim görevlisi, çalışan ve öğrencilerden oy veren sayısını makul şekilde belirleyip...
Böylesi bir seçimle...
Önce 6'ya, sonra 3'e...
Üç arasında yarıdan bir fazla alan çıkmazsa...
Son oylamada bir fazla alanı rektör seçersin!
Demokrasi kazanır...
Ha bir de yarıdan bir fazlayla geri çağrılmayı...
Yani görevden el çektirmeyi de oraya yerleştirdin mi…
Demokrasi tatlısı olur!
Şimdikinin demokrasiyle falan alakası yok...
Gönül almalı atamadan başka bir şey değil!
