Seçimle ilgili adaylar belli olmadan, 'Terör' propagandaları başlamadan önce "4-2-2 olur, partiler tek milletvekilliği için yarışır" diye yazmıştım.

Sonra listeler açıklandı...

Aman aman...

Dost meclislerinde "Yine de en iyi liste AK Parti'nin" diye birbirimizi destekledik...

Öyle ya...

Birinci sıraya Bakan, sonrasındaki adaylar tanındık, bilindik...

Tarlada öyle ya da böyle izi olan...

Dolayısıyla harmana da yüzü olabilecek isimler olarak nitelendirilebilirdi...

Hele hele diğer partilerin listesine bakınca!

***

Mesela CHP...

Partinin genlerinde olan ön seçim yok...

'Atadım gitti' mantığı heyecan yaratmadı...

Sonra hem 2 hem de 3'üncü sıraları diğer partilere vermek nedir ya?

Hele bir de o sıralara konulan adaylar 'Vasat' çizgisinin üzerinde değilse...

Toplumda ciddi bir karşılığı yoksa...

Bu genel merkezde bu işlere bakan kişilerin 'Samsun'daki teşkilatları yok saydığının fotoğrafıydı adeta...

Sonuç, yüzde 2 artış ve iki milletvekili...

***

İYİ Parti ha keza...

Birinci sıraya mecburen Erhan Usta'yı koydular?

Ya ikinci sıradaki aday?

Ne tarlada yüzü var, ne de Samsun'da izi...

Seçimden seçime 'Ben geldim, hadi beni milletvekili yapın' dayatmasından başka bir şey değildi...

Siyasette etkin, toplumu peşinden sürükleyecek bir isim bile listenin ilk üçüne konulmaz mı?

Öyle listeye böyle sonuç oldu tabii ki...

Bir de Erhan Usta'nın tek başına yüzde 20 hikayesi sona erdi...

Yani yerel seçimlerde alınan oy 'Samsunlu başkan' arayışlarının tepkisel oylarından fazlası değilmiş...

Bunu sosyal medyada görüyorduk ama sandıkta da görmüş olduk.

***

MHP'de daha büyük düşük bekliyorduk ama...

'Terör' kara propagandası ile AK Parti'den kaçanların adresi oldu...

Erdoğan'ı ayrı bir yere koyup partiye, adaylara tepkili olanlar MHP'ye kaydı...

Böylece Samsun ikinci danışmanı da MHP'den Ankara'ya gönderdi!

***

Bu seçimler de öncekiler gibi gösterdi ki...

Samsun'da siyaset yapmak hamallıktan başka bir şey değil...

Sen çalış, didin, parti için kendini parala...

Sonra seçimden seçime partinin kapısında görünenler...

Seçim zamanı dışında işlerini yapıp 'Bürokrat, memur' kisvesine sığınanlar...

Ankara'da İstanbul'da İzmir'de yaşayıp bir şekilde Samsun'la ilişkisi olanlar...

Adamını bulanlar, adamını alanlar...

Gelip listelerin tepesine kurulsun ve Samsun'un milletvekili (!) olarak seçilsin...

Ondan sonra da siyasi parti yöneticilerinin kamu kaynaklarından 'uzak durması' gerektiğini söyleyip...

Kamudan ihale, iş peşinde koştukları için eleştirelim...

Siyasetin sosyal ve ekonomik kaymağı partilerin çilesini çekmeyenlere ikram edilirse...

Geriye bir tek kamunun kaymağı kalır tabii ki!

***

Sonuç olarak...

Samsun'da 5 AK Parti, 2 CHP, 1 MHP, 1 İYİ Parti milletvekili çıkardı...

Ne değişti?

Sayılar aynı, sadece isimlerin bir bölümü farklı oldu...

Kim kazandı?

Hiç kimse...

Kim kaybetti?

Hiç kimse?