Kader deyip geçme!
Sadece Müslümanları da suçlama!
En az senin kadar hacda olası izdihamları düşünerek tedbirler almış, olası sonuçlarından ve sorumluluğundan emin yüzlerce mühendis ve yönetici vardır. Planlar projeler hep ona göredir. Herkesi akıllı Müslümanları akılsız belleme! Sana öyle göstermek istiyorlar, kanma! İmaj çağındayız, her zamanki gibi Müslümanları düşük göstermeye çalışacaklar. Gerçekler gösterilemeyecek kadar vahimdir çünkü!
Suud Kralı’na çeşitli entrikalar düzenleyen, onu bir an önce tahttan indirmek isteyen kraliyet mensupları var. Son zamanlarda kraliyetteki anlaşmazlıklar fikir ayrılıkları; adeta uluslararası ilişkiler yumağına dönüşmüş, her bir aile ferdi her türlü ilişki ağına oldukça müsait durumda.
İçinizde belki komplolardan en hazzetmeyen insanlardan biriyim. Bunca yıldır gerçeğin kendisi bizatihi yazımızın başı ve sonu olmuştur. Bu süre içinde komplo yazarlarıyla ortak kümemiz hemen hemen hiç olmamıştır; bir, bilemedin iki yazımız dışında. Şimdi ise buna yeni bir ortak küme daha ekliyoruz. Dış basını da takip eden bir kardeşiniz olarak, yazacaklarımız bayağı ehemmiyetli başlıklar içerir. Çok fazla ayrıntıya girmeden ipuçlarına lütfen dikkat buyurun ve doğruluğunu zamanla test etmenin ayrıcalığını yaşayın.
Suudda olup bitenleri kısaca belirginleştirecek olursak; son bir yıldır
Mısır’da Sisi, Suudi Arabistan’dan beklediği desteği alamadı. ABD’nin Mısır hamiliğine rağmen ? Oysa uluslararası medya (Kralların elleri hariç) ve bizim oyun hamuru bir grup sonradan gazeteci ve akil olmalar, Suudun Mısır’a desteğinden bahseder durur. Kralların elleri ise Mısır’da yeni bir lider arayışından bahseder. Suudun ısrarla istediği politika değişikliklerinden mesela? Mısır’da bir şeylerde anlaşılamıyor! Mısır’ın alelacele Gazze’nin hayat damarı tünelleri deniz suyuyla doldurması size bir ipucu verir sanırım. Ne kadar sıkışmış olmalı ki, hem devlet politikasında radikal bir değişiklik hem toplumsal tabanda büyük bir nefret göze alınmıştır.
Yeşil Kuşak Projesi ile en son hücresine kadar ulaştığı, 11 Eylül saldırıları ile dostluk bunalımına girdiği Sünni blokla artık köprüleri atmaya başlamıştır ABD. Şii dünyaya kırptığı gözü; Şii geleneğe güvenemediği için fazla uzatmayacağını, din dışı örgütlenmeleri destekleyerek alenen ilan ettiğini de fark etmişsinizdir. Arap Baharı yalanı sonrası bölgedeki örgütsel yapılanmaları çok önceden bu duruma ayarlamış zaten. PYD açıklamaları zurnanın son deliği. Yakın bir gelecekte Kuzey Irak’ta Barzani Showdan Talabanigillerden bir Showa şahit olacağız. Yeni örgüt isimleri ve yeni örgütsel çatışmalar, bütün kuzey Arabistan boyunda 3 yeni devlet? Şimdilik bu politikalara AB, DEAŞ ile kendi geleceği için aktör olmaya çalışıyor bölgede.
Emperyalizm düşmanlığı ile ideolojisinin amentüsünü ezberleten PKK yandaşları dahil diğer Ortadoğu muhalif hareketlerin, ABD ile ilişkilerine verdiği önemin, görülen desteğin, çoğalan karşılıklı iltifatların sebeb-i âlisi de budur zaten. Sam amcaları onlara sahip çıkacak. Artık Sam amcalarının toplum mühendisleri, toplu topsuz askerleri, onların emeline de hizmet edecek, iki taraf da kazanmış olacak.
Durum bu olunca; bölgedeki müttefiklikten rakipliğe yükselen Türkiye ve eski ilişkisini kaybettiği eski alışverişi yapamadığı, vazgeçtiği Sünni geleneğin kalesi Suudi Arabistan artık onun en büyük engelidir.
Kader deyip geçme!
Ne papanın ABD ziyareti ne de Mina’ya giden 1000’e yakın hacının ölümü tesadüfidir.
Tıpkı, vinç faciası gibi…
Sadece Müslümanları suçlama!
Hele hele bu suçlamayı Arap düşmanlığına bulayarak…
Güzel günlere uyanın
Sağlıcakla kalın efendim.