Dün cin bile olmadan,
bugün adam çarpmaya
kalkışanların en büyük silahı yalandır...
Gerçek ortaya
çıkınca;
başka bir yalan üretmekte de
marifet
sahibidirler...
Çok sıkıştıklarında
başkalarını
suçlamak da
bunların işidir...
Akılları sıra,
alem kördür...
Bu tiplere
gülüp geçmem, acırım...
Çünkü ruhi bakımdan
ciddi anlamda
tedaviye ihtiyaçları vardır...
Yani hastadırlar...
Neyse; bugünkü
öykümüzle başbaşa bırakayım sizleri...

* * *

Şehrin zenginlerinden sayılırdı. Bilgeliğiyle de
en saygın biriydi. Dağarcığındakileri insanlarla paylaşmayı severdi. Özellikle de gençlerle çok ilgilenir, dersler verirdi...
Bir gün ders anlattığı sırada, adamlarından biri içeri girip, Kötü bir haberim var dedi ve devam etti:
-Haber aldık ki, senin de mallarını taşıyan gemi batmış. Hiçbir mal kurtarılamamış!
Bilge tüccar, bir an duraklamış, ders kesilmişti. Saniyelerle ifade edilecek bir süre sonra bilgenin yüzünde bir tebbüssüm oluştu... Böyle bir felaket haberi karşısında, bilgenin hiçbir şey olmamış gibi dersi sürdürmesi ve de tebessüm edebilmesi, öğrencilerini şaşırtmıştı...
Aradan bir hafta geçti. Bilge yine öğrencileriyle birlikte derste. Kapı yine çalındı. İçeri giren adam geçen hafta felaket haberini getirendi. Bu kez, Müjde diyerek söze başladı:
-Gözün aydın! O gemi senin mallarını taşıyan gemi değilmiş. Senin malların sapasağlam limana ulaştı!
Bilge yine bir-iki saniye durdu, öğrencileri onun yüzünde yine küçücük bir gülümsemenin patladığını fark etti. Önceki gibi, yine hiçbir şey söylemeden dersine devam etti.
Öğrenciler, iki zıt olay karşısında tebessüm ederek, aynı tepkiyi veren bilgeyi anlayamamıştı. Ders bitiminden sonra, hemen hocalarına bu durumu sordular:
Geminizin battığı haberine de, batmayıp limana ulaştığı haberine de gülümsediniz, neden?
Bilgenin yanıtı şöyle oldu:
Geminin battığı, mallarımın denize döküldüğü haberini aldığımda, kalbimi yokladım. Gelip-geçici olan ve mezarın ötesinde bana arkadaşlık etmeyecek dünya malını kaybetmekten dolayı içten içe üzülüyor muyum, diye kendime baktım. Kalbimde küçücük de olsa bir üzüntü görmeyince sevindim ve şükrettim.
Geminin aslında batmadığı ve sağ salim geri döndüğü haberi karşısında, bu defa, dünya malını kazanmaktan dolayı seviniyor muyum diye kalbime baktım. O malı tekrar kazanmaktan dolayı sevinç ve mutluluk göremediğim için yine sevindim ve şükrettim.

* * *

Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...