Ne ekerse, onu biçiyor insan...
Armut ağacının, elma
verdiği görülmüş mü?..İyi bir aileden
Kötü evlat yetiştiği, istisnai
bir durumdur...
Ailedir işin başlangıcı...
Bugün Babalar Günü...
Mehmet Kemal Yavuzun
Hayırlı evlat öyküsü, iyi olmanın özündeki
gerçeği, bakın nasıl anlatıyor:

* * *

Belediyeden emekli olan Sadun Bey,
karısının vefatından sonra oğlu Hüseyinin
Selahiye Mahallesindeki denize bakan iki katlı ahşap evine taşınmıştı.
Sadun Bey, eşinin acısına dayanamamış, birkaç ay sonra aniden rahatsızlanarak
felç geçirmişti. Artık o bakıma muhtaçtı.
Gelini Sevgi, hava iyi olduğunda onu bahçedeki hamağa
taşır, sallardı. Sadun Bey çocuk gibi sevinirdi. Sevgi, onu sallarken,trafik kazasında kaybettiği babasını hatırlamaya çalışırdı...
Bazen öyle bir dalardı ki, Sadun Beyi duymadığı olurdu.
Sevgi ile Hüseyinin çocukları olmamıştı. Tıp Fakültesinde ikisi de tedavi görüyordu...
Sevda, bir ara Sadun Beyi hamakta bırakıp
eve geçti ve bir bardak ayranla geri döndü. Elleriyle içirdi buz gibi ayranı...
Sadun Bey, Allah razı olsun kızım. Ne muradın varsa versin
diye dua etti. Sevda, Babacığım, severek yaptığımız bir vazife buderken, Sadun Bey sevgi dolu gözlerle baktı ona...
Sonra, İyi ki böyle bir oğlum ve gelinim var. Şükürler olsun diye söylendi içinden...
Öğle vakti olmuştu. Sevda, Birazdan Hüseyin gelir babacığım. Sofrayı bahçeye hazırlayacağım diyerek eve geçti.
Hüseyin, limanda işçi olarak çalışıyordu. Büyük arzuları olmadığı için aldığı ücretle geçinebiliyordu. Eve kira vermediği için de biraz para artırabiliyordu.

Çevresinde sevilen bir gençti. Herkesin de yardımına koşardı.Sevda, bahçedeki formika masanın
üzerine öğle yemeğini hazırlarken, yağlanmamış paslı demir kapının gıcırtısıyla Hüseyinin geldiğini anladı. Sevda, Hüseyinin yüzündeki ifadeyi farketti. İlk defa Hüseyini bu kadar mutlu görüyordu. Merakla yanına koştu, sarıldı ona... Hüseyin, tek eliyle karşılık verirken, diğer elinde bir hediye paketi vardı.
Müjde karıcığım. Raporlar olumlu çıktı ve çocuğumuz olacak dedi Hüseyin... Sevda, sevinç çığlıkları atarak, yaydan çıkan bir ok gibi fırladı.
Yaşlı adam neye uğradığını şaşırdı. Sevda, onu doyasıya öpmeye başladı. Bir süre sonra yanlarına gelen Hüseyin, babasının elini öperek, sakladığı
hediye paketini uzattı: Babalar Günün kutlu olsun dedi.
Sevda sabırsızlandı, Müjdeyi de versene dedi. Sadun Bey, duydukları karşısında çok mutlu olmuştu ve gözleri doldu. Sol eliyle ikisini birden kavradı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Yavrularım dedi. Torunum olacak ha... İnşallah sizler gibi hayırlı evlat olur. Baba olmanın duygusu ancak iyi evlatlarla yaşanır. Şükürler olsun Allahıma...
Sadun Bey, sol koluyla yeniden
kavradı oğlu ve gelinini, Ne ekerseniz, onu biçersiniz dedi...

* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle Babalar Gününü kutlarım...

Not:Ana yüreği bu başlıklı yazımda yer alan mektubun Filiz Apdik değil,iki çocuk annesi İlknur Güngöre ait olduğunu öğrendim.Düzeltir,özür dilerim N.U.