Anavatan parçalanıyor...
Giden gidene...
Ancak, gidenler arasında biri var ki,
gerçekten de ona üzüldüm...
Aşıktı sanki partisine...
23 yıl hizmet ettiği partisi uğruna
yuvasını dağıtma noktasına getirecek kadar
sevdalıydı bu adam...
Seçim sathı mahalline girildiğinde
eşi, Ya partiyi ya evi tercih et dediğinde partisini seçmiş bir kişiydi o...
Yuvasını da ihmal etmedi tabii ki...
Bu şehrin dağına taşına, caddesine sokağına
Anavatan Partisinin bayrağını, flamasını
ve genel başkanın posterlerini asmış bir adamdı...
O, konvoylar düzenlemiş,
toplantılarda sandalyeleri sırtında
taşımıştı...
Kaç yıl iktidar görmüş
partisinden, ne kendi ne eşi
ne de çocukları için bir şey istemişti...
Emekli bir işçiydi...
Çoğu zaman ay sonunu
zor getirirdi...
İçinizden, Böyle tutkun partili kaldı mı?
diyeniniz vardır...
Gerçekten de öyle...
Anavatandan giden gidiyor...
Eskiden de gidenler olmuştu...
Ama o kalmış, inandığı
davayı omuzlamıştı...
Önceki gece, Anavatan Merkez İlçe Yönetim Kurulu
toplantısında gözyaşlarını tutamayıp ağladı...
Erkan Mumcu, eski genel başkanımıza
bu ağır ithamları yapmayacaktı. Bir teröristle
eşdeğer tutmayacaktı dedi ve istifasını verdi...
Bu kişi, Anavatanlıların yakından tanıdığı Metin Aşardı...
Anavatan Genel Başkanı Mumcu,
sözleriyle ilgili olarak Mesut Yılmazdan
özür dilemişti ama benzetme ağırdı...
Erkan Mumcu, siyasette
önemsediğim bir isimdi...
Tanışıklığım vardı. Birlikte TV programı da yapmıştık...
İnsanın ağzından çıkanı kulağı duymayınca,
böyle işler geliyor başına...
Metin Aşara üzüldüm doğrusu...
Anavatan, böyle bir partiliyi kaybetti diye...
Bir de Erkan Mumcuya üzüldüm...
Bir gafıyla, böyle bir talihsizlik yaşadı diye...
Siyaset zor zanaat diyenler,
boşuna söylememişler...