Samsunun kalkınmada Konya, Kayseri, Denizli ve Gaziantep mucizelerini yakalayamamasının nedeni, sermaye grupları arasındaki güvensizliktir...
Ortaklık kültürü maalesef geliştirilememiştir...
Çünkü, geçmişte yaşanan acı tecrübeler vardır...
Oysa, hem ticarette hem de sanayide Bakkal Hasan Efendi mantığı çoktan kalkmıştır...
Kurumsallaşma dedikleri de budur işte...
Bunu bir görebilsek her şey daha güzel olacak...
Deve kuşu gibi kafaları kuma gömmenin hiç kimseye yararı yok...
Neyse, bir kıssadan hisse ile ne demek istediğimizi anlatalım:
Vaktiyle bir aslan, bir kurt ve bir tilki arkadaş olmuşlar. Karınları acıktığından ava çıkmışlar. Av sonunda bir öküz, bir koyun, bir de tavşan yakalamışlar. Avlarını bir araya getirdikten sonra aslan kurda dönerek, Şu taksimatı yap da paylarımızı alalım demiş...
Kurt, Ulu Sultanım, öküz zaten sizin. Koyun benim, tavşan da tilkinin diye yanıt vermiş aslana...
Aslan buna çok kızmış, kurda bir pençe vurduğu gibi onu uçuruma yuvarlamış ve bu sefer tilkiye dönerek, Şu taksimatı bir de sen yap da görelim demiş...
Kurnaz tilki, hemen yanıtını yapıştırmış:
- Öküz sizin akşam yemeğiniz, koyun öğle yemeğiniz, tavşan da sabah kahvaltınız.
Aslan kıs kıs gülmüş ve tilkiye, Sen bu taksimatı nereden öğrendin? diye sormuş...
Tilkinin yanıt hazır: Şurada yatan kurt var ya, işte ondan öğrendim.
* * *
Bu şehirde her konuda ahkam kesen adam çoktur...
Bunun nedeni de entelektüellerin sessizliğidir...
O yüzden meydan bu gevezelere kalmıştır...
Öyle olunca da çözüm diye ortaya atılan öneriler lafta kalıyor...
Ne şiş yansın ne kebap derseniz, bu şehrin sorunları
yığılır...
Radikal kararlar alıp uygulamadıktan sonra Samsunun dertleri sürer gider...
Kangren olmuş meseleleri kesip atmak gerekir...
Tıpkı, bu fıkrada olduğu gibi...

Psikoloğa başvuran adam:
- Geceleri uyuyamıyorum efendim, demiş. Sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor. Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum. Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor...
- Hallederiz bu saplantıyı, demiş doktor. Bana haftada iki kere geleceksiniz. 6 aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.
- Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?
- 100 YTL...
Adam gitmiş... Doktor, birkaç ay sonra adama sokakta rastlamış:
- Ne oldu hastalığınız?
- 2.5 YTLye hallettim...
- Nasıl oldu?
- Sizden çıktıktan sonra, ilerideki birahaneye uğradım.
Biramı içerken, yanımdaki berduşa hastalığımı anlattım.
Karyolanın bacaklarını kes, dedi...
Kestim; mesele halloldu...

* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle...