Yeni Malatyaspor-Samsunspor maçı için Malatya’daydık.

Bir dizi ziyaretlerde bulunduk.
Kıyaslama yapma imkanı bulduk.
Bizden üstün yanlarını da gördük.
Geri kaldıklarını da.
Malatya’da iki gazeteciler cemiyeti var.
Her ikisini ziyaret ettik.
Görüş alış-verişinde bulunduk.
Ortak sorunları da masaya yatırdık desek, yeridir.
Ziyaretlerimize YEDAŞ Satış Pazarlama Koordinatörü Vahap Önen de katıldı.
Malatyalı olan Vahap Önen’i oradaki gazeteci arkadaşlarımız da yakinen tanıyor.
Aynı şekilde Nurettin Türkoğlu’nu da.
Bize ‘şanslısınız’ dediler.
Hemşehrileri Nurettin Türkoğlu ve Vahap Önen’i anlata anlata bitiremediler.
Ardından da ‘Bizdeki elektrik şirketi çarpıyor’ dediler.
Hizmet alamadıklarından yakındılar.
Şikayetlere aldırış etmediğini belirttiler.
Milletvekillerinin dahi söz geçiremediğini öne sürdüler.
Siyasi gücünü açıkça ortaya koyduğunu söylediler.
Elimiz-kolumuz bağlı, diyerek de yakındılar.
Sevgili meslektaşlarımız çaresizlikten hayli dertli.
Bir tüyo da vermeden edemedik.
O sizin siyasi gücü ağır dediğiniz koca kuruluş Samsun’dan kovuldu.
Arkasına bakmadan kaçtı.
Nasıl olur, dediler.
Halkın gücünden büyük güç olamayacağını söyledik.
Hizmet vermiyorsa.
Üstlendiği görevi yapmıyorsa.
Şikayetlere rağmen birileri koruyorsa yapılması gereken toplumun gücünü ortaya koymak.
Göreceksiniz; güvendikleri dağlara kar yağdığını görüp ya işi yapacaklar.
Ya da arkalarına bakmadan kaçacaklar.
Milletin parasını kimse çarçur edemez.
Milletin parası en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir.
O elektrik şirketi sahipleri Karadenizli.
Bir zamanlar bizleri zehirlemeye çalışmıştı.
Havasını almıştı.
Kimlerdir beni pek bağlamıyor.
Beni bağlayan Malatyalılara kök söktürmesi.
Birilerinin koruması.
Kim koruyorsa bence Malatyalılara ihanet ediyor.
İhanet cezasız mı kalır?
Bence kalmaz.
Günün birinde hak ettiğine çarptırılır.
Kısacası, YEDAŞ bizdeki.
Hizmet veren.
Memnun eden şirket.
Ya Malatyalıları üzen aksa aksa nereye kadar akar?
Yorum sizin.