Her türlü olumsuz koşullar karşısında onurlu bir biçimde
dimdik ayakta durabilen ve aldığı her nefes için
şükredebilen insan; yaşama sırrını çözmüş,
mutluluk yolunda ilerleyen insandır...
Kimin kiminle ne zoru var;
kime kaldı ki bu dünya?..
Muhtaç olmadan huzurlu bir
hayat sürüyorsa insan,
Allahtan başka ne ister?..
Şu kısacık ömrü,hem kendine hem de
başkalarına zindan ederek, sıkıntı içinde geçirmenin
ne yararı olacak?..
Bence, küçük şeylerden büyük mutlulukları
yakalamayı öğrenmek gerekir...
Aynı bugünkü öyküde olduğu gibi..
* * *
Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir
dostum olan fırıncı, Biraz bekleyeceksin hocam dedi.
İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum. Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. Selam verdikten sonra, fırıncının tezgahına yaklaşarak, Ekmeklerimi alayım dedi.
Benim ikizler acıkmıştır. Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgahın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört-beş tane çıkardı.
Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş,
tezgahın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden birkaç
tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu.
Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum: Neden taze ekmeği
beklemesini söylemiyorsun? Biraz sonra çıkacak ya!.. Bayat ekmekleri kendisi istiyor dedi fırıncı... Çok fakir
olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum. Kim bu adam? diye sordum. Kore gazilerinden dedi. Oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla...
Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum. Aradaki farkı ben vereyim dedim. Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler. Fırıncı, teklifimi kabul etti ve biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgahın altına koydu. Çok şanslısın hacı amca dedi. Çocuklar için sana bugün pasta gibi ekmek vereceğim.
Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı
göğsüne bastırırken, Allah senden razı olsun evladım dedi.
Bugün onların doğum günü olduğunu nereden biliyordun?
* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Huzurlu ve sağlıklı günler dileğiyle...