n Kaç can verdik olmadı...
n Kimi 6 kimi 8 kimi 15 yaşındaydı...
n Ne onlar hayata doydu ne de sevdikleri onlara...
n Suçları, günahları neydi?..
n Bayram coşkuları ve düğün sevinçlerini; silahları ateşleyerek yaşamaktan başka bir yöntem yok muydu?..
n Bu silahları ateşleyenler, kendi evlatlarını akıllarına neden getirmezdi?..
n Anıl Ege nin Bir düğün gecesi öyküsü çok şeyi anlatıyor, anlayabilene...

n

n * * *

n

n Muhtar Ahmet in oğlu Sedat, babasının asker arkadaşı Cevdet in kızı Selin le beşik kertmesiydi.
n İradeleri dışında bir karar verilmişti ama birbirlerini de çok sevmişlerdi.
n Sedat, vatani görevini tamamladıktan bir ay sonra babasına evlenmek istediğini söylediğinde; muhtar Ahmet arkadaşının kapısını çaldı. Allah ın emri peygamberin kavliyle istedi Selin i. Gece geç saatlere kadar sürdü misafirlik. İki aile bir ay içinde düğünün yapılmasını kararlaştırdı.
n Her iki evde telaş başlamıştı. Selin ve Sedat için muhteşem bir düğün yapılacaktı.
n O gün geldi çattı. Muhtar Ahmet in evinin önündeki büyük bahçeye sofralar kuruldu.
n Kazanlarla hazırlanan yemekleri, her iki ailenin kadınları ve gençleri servis yaparken; davulcular da misafirleri karşılıyordu. Her şeyin eksiksiz olması için çaba harcayan muhtar Ahmet, düğünde silah atılmaması konusunda köyün ileri gelenlerini uyarmıştı.
n Gelinle damat bahçede kendilerine ayrılan masaya oturduklarında hava kararmak üzereydi. Muhtar Ahmet çok mutluydu. Çünkü, uyarısı dikkate alınmış, karşılama anında silah atılmamıştı.
n Duval zurna eşliğinde karşılama oynanıyor, halaylar çekiliyordu...
n Bu sırada, Sedat ın içinde tarif edemediği bir sıkıntı vardı. Selin, onun bu halinin heyecandan kaynaklandığını sanıyordu. Sedat, Bilmiyorum ama içim daralıyor dediğinde, havai fişekler patlatılmaya başlamıştı bile.
n Havai fişeğin patlama sesi, gökyüzündeki renk cümbüşüyle ahenk içindeydi. Ne güzel bir geceydi. Adeta karnaval gibi.
n O sırada, avludaki incir ağacına doğru koşuşturma oldu. Ve çığlık sesleri duyuldu, davullar sustu.
n Muhtar Ahmet, kalabalığı yarıp, incir ağacının yanına geldiğinde yerde kanlar içinde yatan oğlu Sedat ı gördü. Yere yıkılacak gibi oldu. Kendini toparlayıp,
n oğlunu kucakladığı gibi otomobile bindirdi. İlçedeki hastaneye doğru yol alırken, silah atılmadığı halde; oğlunun vurulmasını anlamıyordu.
n Göğsünden yaralanan Sedat ın durumu ağırdı. Serdar da babasıyla birlikte hastaneydi. Sedat ı derhal ameliyata aldılar.
n Muhtar Ahmet, ameliyathanenin önünde beklerken, silah atılmadığı halde, oğlunun nasıl vurulduğunu aklına takmıştı.
n Jandarmalar köye ulaşmıştı. Geniş çaplı bir araştırmadan sonra silahın, havai fişeğin patlama sesi arasında atıldığı ve bu yüzden tabancanın sesinin duyulmadığı belirlendi. Silahı atanı da kimse görmemişti. Jandarma ekipleri, yerdeki boş kovanları bulup, olay yeri tespitlerini yaptıktan sonra köyden ayrıldı.
n Sabah ezanı okunduğunda köyde evlerin ışıkları hala yanıyordu. Kimseyi uyku tutmamıştı. Sedat tan gelecek iyi haber için dualar okunuyordu. Sedat ın durumu ağırdı ama Allah tan ümit kesilmezdi. Köylü, bir yandan Sedat ın sağlık durumunu, diğer yandan da silahı atanı merak ediyordu.
n Hava aydınlanmak üzereyken, muhtarın kızı Seda nın sesi, köyde adeta yeri göğü inletti: Kardeşim kurtuldu Sedat ın kalbine yakın yerdeki tek kurşun, başarılı bir operasyonla çıkarılmıştı. Sedat yaşayacaktı.
n Köylüler, sevinç içindeydi ama yine de silahı kimin ateşlediğini merak ediyordu.
n Cevdet, sabah dünürünün oğlunun vurulduğu incir ağacının yanına gitti. Etrafa göz gezdirdi. Bu arada, bahçe tellerine takılmış küçük bir kumaş parçası gördü. Sanki bu kumaşı bir yerden hatırlıyordu. Sonunda buldu. Bu, Çapsız Recep in gömleğinin parçasıydı. Köy kahvesine gittiğinde, onu sordu. Gelmedi dediler. Şüphelenmişti. İlçeye gidip, durumu jandarmaya anlatacaktı. Öyle de yaptı. Karakoldan içeri girdiğinde, Çapsız Recep i askerler arasında gördü. Cumhuriyet Savcılığı na ifade vermeye götürülüyordu. Olay gecesi, jandarmaya teslim olmuş, suçunu itiraf etmişti.
n O sırada kendini tutamayıp, Utanmadın mı şerefsiz diye bağırdı. Çapsız ın üzerine yürürken askerler onu engelledi. Çapsız Recep, ilk sorgusu sonucu tutuklandı.
n Aradan iki hafta geçmiş ve Sedat hastaneden çıkmıştı. Köy normale dönmüştü ama muhtar Ahmet, yasalara uymayan ve tembihlere kulak tıkayarak insan hayatını hiçe sayanlara karşı bir çare bulmalıydı. Köyün ileri gelenleriyle bir toplantı yaptı. Herkes toplantının sonucunu merak ediyordu. Nasıl bir karar alındı, diye...
n Ertesi sabah, köy giriş ve çıkışına asılan bez pankartlar, toplantıda çıkan kararı özetliyordu:
n Köyümüzde düğün ve bayramlarda silah atanlara maganda değil, şerefsiz deniliyor

n

n * * *
n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...

n