Farklı bakış açısıyla kaleme aldığı olayları,
kısa ve anlaşılır biçimde okurlarıyla paylaşan
değerli kardeşim Erdem Erolun,Meclisin acemi kılavuzları başlıklıdünkü köşe yazısını büyük bir zevkle okurken,
Vali Mustafa Demirin yeni seçilen bazı AK Partili İl Genel Meclisi üyelerinden çektiği sıkıntıları hatırladım...
İl Genel Meclisinin görevinin ne olduğunu bilmeyen
bazılarının yasada yeri olmayan yetki ve ayrıcalık talepleri, Demiri çileden çıkarmıştı...
İlginç anekdotları, bizzat kendisinden dinlemiştim...
Bana güvenmişti,ben de yazmadım...
Aslan Karanfilin, Erzurum Vali Yardımcılığından
Samsun İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğine atanmasıyla
Mustafa Demir de büyük ölçüde rahatlamıştı...
Bugün, İl Genel Meclisi oturumlarının
TBMMde olduğu gibi basın tarafından izlenmesi,
o günlerde başlatılan çalışmaların sonucudur...
Eskiden gazeteciler,İl Genel Meclisinin kapısından geçmezdi...
Haliyle orada alınan kararların
ne olduğunu da vatandaş bilmezdi...
Bugün gelinen noktada, İl Genel Meclisinin
saygınlığı artmış, üyeler de basın sayesinde daha çok tanınan insanlar olmuştur...
İşte bu yüzden, ilk oturumda basının dışarı çıkarılmasını isteyen AK Parti Grup Başkan Vekili Dilaver Atlıyı
anlamış değilim...
TBMM gibi büyük bir çatıda,görevlerini yapmaları için odalar tahsis edilip,haber ve fotoğraflarını geçmeleri için
her türlü teknolojik olanak sağlanan gazeteciler,
nasıl olur da Samsunda farklı bir muameleye tabi tutulabilir?..
Olacak şey değil ama oluyor işte!..
Erdem Erol, gerçekten de güzel yazmış!..
Onun yazısını okurken Mustafa Demiri hatırladım,
bir de bilgi ve tecrübenin siyasette ne kadar çok önemli olduğunu...
Dilaver Atlı, eğer bu mantıkla giderse,
İl Genel Meclisinde alınan kararlardan çok
kendisi haber konusu olacak...